O, büyük bir ev ve iki arabaya sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, gereğinden fazla paraya sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, yetenekleri ile ilgili yüksek bir görüşe sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adam tanımlanmış özelliklere sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir sporcunun görünüşüne sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, iki yıllığına yurt dışında eğitim görme ayrıcalığına sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir sürü yabancı pullara sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Geçen yıl o uzun saça sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary hakkında iyi fikre sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O birçok yabancı pula sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ihtiyacı olan çoğunluğa sahipti
Translate from Türkisch to Deutsch

Kitap çok fazla sayfa sayısına sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir liderin bütün niteliklerine sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Teklifi reddedecek kadar yeterli bilgeliğe sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Wilson kazanmak için şüphesiz en iyi şansa sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom zaten bir sürü şeye sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin tam ilgisine sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Park Caddesinde bir halı mağazasına sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yaptığını yapmak için her hakka sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ailesi birkaç yüzyıl öncesine dayanan genetik hastalıkların bir öyküsüne sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir iş sözleşmesine sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, az bir hareket özgürlüğüne sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sanırım Tom bir Japon arabasına sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir zamanlar bu arsaya sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom istediği her şeye sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

John "had"'e sahipken, James "had had"'e sahipti; "had had"'in öğretmen üzerinde daha iyi bir etkisi vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birçok Amerikalı hâlâ savaş sırasında biriktirdikleri paraya sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onlardan üçüne sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tüm kusurlarına rağmen, Tom temel ahlak anlayışına sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom dindar bir üne sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hayallerindeki yaşama sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yaşamak için güzel bir yere sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tanıdık bir yer onun için yeni bir öneme sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Anne felçli bir yüze sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ihtiyacı olan her şeye sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Diktatör yardımcılarının hepsinin mutlak sadakatine sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O yeni bir araba satın aldı. O eski arabasına on yıldan daha fazla bir süredir sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yanan binadan kurtarılacak kadar iyi bir talihe sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary küçük bir kuzuya sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ofis küçüktü ama şehrin bir manzarasına sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Endonezya birçok gizli Japon askerine sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Boston'da küçük bir dükkana sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yaptığını yapmak için iyi bir nedene sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hepimiz arasında Tom en çılgın mizah duygusuna sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bu iş için ihtiyacı olan tüm donanıma sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O sınıf, okulun ilk haftası için bir yedek öğretmene sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom en kötü talihe sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir zamanlar çok araziye sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Katolik Kilisesi toplum üzerinde güçlü bir etkiye sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Markku ve Liisa kıt kanaat geçinecek kadar yeterli miktara sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Baldızım beş yıl içinde dört çocuğa sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yağmur çiftlik bitkileri üzerinde iyi bir etkiye sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Barsoom en büyük Mars kentiydi. En süslü salona sahipti. Orası Vahşi, Vahşi Kırmızıydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kral VIII. Henry, Londra'dan çok uzak olmayan Thames Nehri üzerindeki sarayı Hampton Court'ta bir tenis kortuna sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dania hâlâ erkeğine sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fadil, o sırada Dania'yla aynı zihniyet çerçevesine sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fadıl birkaç lüks arabaya sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fadıl aşırı cinsel aktiviteye sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kendini savunma hakkına sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çok korunaklı bir yetiştirmeye sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O iyi bir belleğe sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Partiye getirdiğim bira şişeleri gereksizdi; ev sahibinin ailesi bir bira fabrikasına sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sıradışı bir kariyere sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla ve Sami hepsine sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla çocukların velayetine sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla, Teksas'ta büyük bir mülke sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Meksika çok ilginç bir kültüre sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim için önemli bilgilere sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla oldukça iyi bir işe sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mağaza neredeyse almamız gereken her şeye sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami, hırsızlık ve uyuşturucuya bağlı suçlarla ilgili bir geçmişe sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami bir milyon dolarlık bir hayat sigortası poliçesine sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami yepyeni bir minibüse sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami yepyeni bir vana sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami, Leyla ile dürüst olmayan bir ilişkiye sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami şüpheli bir çevrimiçi etkinliğe sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom istediği şeyi satın alacak kadar paraya sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'den çok daha fazla paraya sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, satın almak istediği her şeyi satın alacak kadar paraya sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O dikkatsizlik için bir üne sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami herkesin sahip olduğu her şeye sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami, Teksas'ta sakin bir çiftlik evine sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami, annesinin cilt tonuna sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami, Facebook'ta binlerce takipçiye sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami, polis olarak iyi bir maaşa sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami'nin çok önemli bir makama sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami bir SUV'a sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami iddialarının kanıtına sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami çok pahalı bir eve sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami pahalı arabalara sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami, Mısır'da çok güzel bir eve sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami, Leyla'nın Facebook hesabına erişime sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami, Mısır'da bir çiftliğe sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami sorunlara sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami dünya çapında altı tane malikaneye sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami, görkemli bir İngiliz malikanesine sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami, Kanada'da geniş bir çiftliğe sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami bir araba koleksiyonuna sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami, Kahire'de lüks bir daireye sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami ürpertici bir tecrübeye sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch