Türkisch Beispielsätze mit "sırt"

Lernen Sie, wie man sırt in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

O, sırtında bir sırt çantası taşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary'nin sırt ağrısı ona işkence yapıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt ağrısından şikâyet ediyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt ağrısından yakındı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un her zaman omuzunda asılı bir sırt çantası vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un sırt ağrısı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

O sırt üstü uzandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, sırt üstü yüzebilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

O sırt üstü yatıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu sırt çantası ona mı aittir?
Translate from Türkisch to Deutsch

Birçok öğrenci okula sırt çantası taşır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt problemlerim var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt çantan nerede?
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt üstü yat.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt çantasında birkaç kitap var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt çantasının fermuarını açtı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt çantasına bir şeyler sokuşturdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt çantasına açıkken birkaç böcek girmiş.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hitler'e göre Paulus onurlu bir ölüme sırt çevirmişti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bütün arkadaşlarım bana sırt çevirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un sırt çantası kapının yanında.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary sırt çantalı gezginlerdir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt üstü uzanıyor, tavana bakıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt çantasını toplamaya başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu sırt çantası çok paraya mal oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çok sırt ağrısı çekiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yarın bir sırt çantası alacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Seç hiç sırtını Japonya'da yapılmış bir sırt kaşıyıcı ile kaşıdın mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un sırt çantası orada.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu mavi sırt çantası ağır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tanıdığın herkese sırt çevirdin, Tom dahil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt çantasını aldı ve odadan ayrıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt ağrından Tom'a bahsettin mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Eşyanı sırt çantana koy.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt çantasını arabanın arka koltuğuna bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Denis sırt üstü toprakta uzanıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O senin sırt çantan mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana sırt çantasını ver.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birçok sırt ağrısı kendiliğinden iyi olur.
Translate from Türkisch to Deutsch

O yıllardır sırt ağrısından sıkıntı çekiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Git sırt çantanı al.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir sırt çantası taşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt çantasını taktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt çantasını aldı ve gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O sırt çantasını açıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir sırt yarası var.
Translate from Türkisch to Deutsch

O benim sırt çantamda.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, sırt çantasını açtı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dan, Linda'nın sırt çantasını ormanda buldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt üstü uzanıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt çantasını açtı ve iPad'ini çıkardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sık sık sırt ağrısından şikayet eder mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen sırt çantanı unuttun!
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu sırt çantası mavimsidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom artık Mary'ye sırt çeviremez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un sırt sorunları var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom el feneri için sırt çantasına uzandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt çantamın içinde birçok renkli dolma kalemler, kırmızı olanlar, mavi olanlar , yeşil olanlar v.s var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt çantanı yere koy.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt kaşıyıcısı ile sırtını kaşıdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hâlâ babasının ona verdiği sırt çantasına sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt üstü uzanıyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt çantası nedir?
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir sırt masajı istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kronik sırt ağrısından muzdarip.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ağır bir sırt çantası taşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu sırt çantana koy.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kitaplarını sırt çantasına tıkıştırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt çantasını açtı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt çantasından bir kitap çıkardı ve okumaya başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnsanların sıklıkla birbirlerine sırt çevirdiklerini görüyorum, ve bu beni hakikaten korkutuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırtında bir sırt çantası olan orta yaşlı bir kadın oturacak bir yer arıyor gibi görünüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom dergiyi kapattı ve onu sırt çantasına koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kurbağalama yüzebilirim ama sırt üstü yüzemem.
Translate from Türkisch to Deutsch

Doktor hastayı bir sırt yaralanması için tedavi ediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt masajlarına düşkündür.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ordu fazlası mağazasında bir sırt çantası aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt çantasına bazı gerekli şeyleri doldurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Akupunktur sırt ağrısını hafifletmeye yardımcı olabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Önemli bir sırt ağrısı ile uğraşıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birisi sırt çantamı çaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biri benim sırt çantamı çaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fadıl'a sırt çeviremezdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt ağrısını nasıl engellersiniz?
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt çantamı tut.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt çantanı düşürdün.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt çantanı unuttun.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biri sırt çantamı çaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt çantanızı boşaltın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt üstü yatıp bulutların geçişini izlemekten hoşlanıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu sırt çantasını al.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birkaç ay önce sırt ameliyatı oldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt ağrısı ile yıllardır sorun yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kitaplarımı sırt çantama koydum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunlar Tom ve Mary'nin sırt çantaları mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt çantasını bir yastık olarak kullanarak ağacın altında uyudu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt çantasını masaya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt çantan var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Sırt çantamı evde bıraktım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt çantasını tezgahın üzerine attı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sırt çantasını masaya attı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: Floridalı, karısı, ise, Kaliforniyalı, Fransızcayı, konuşamıyor, şişe, şarap, içti, Bill'den.