Türkisch Beispielsätze mit "parkta"

Lernen Sie, wie man parkta in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Babam parkta bir yürüyüş yapıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta beyzbol oynama.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz, parkta oynardık.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, parkta kayboldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta oynamak eğlenceliydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta oynayamayacakları kadar rüzgar çok sert esti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, her gün parkta koşar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz yarın öğleden sonra parkta tekrar buluşacağız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Siyah saçlı güzel kız parkta idi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Cumartesi günleri, genellikle bu parkta yürürüz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu parkta birçok kuş vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu parkta iki yüz kadar çok sayıda kiraz ağaçları vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz bu parkta paten yapabilir miyiz?
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta tesadüfen onunla karşılaştık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz parkta buluştuk.
Translate from Türkisch to Deutsch

Anaokulu çocukları parkta el ele yürüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta bir sürü kişi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta çok fazla kişi var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta kişi çok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar parkta oynuyor olabilirler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar parkta bir bankta oturdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar parkta koşuyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta kuşlar burada şurada ötüyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta heykeller var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar parkta her öğleden sonra top oynarlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklar her gün bu parkta oynarlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta oynayan bazı çocuklar vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary ile yarın saat ikide parkta buluşmak zorunda.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir şey düşünmeden parkta yürüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz vakit öldürmek için parkta gezdik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye onun parkta tek başına yürüyüşe gitmesinin iyi bir fikir olduğunu düşünmediğini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben her sabah parkta köpeğimi yürütürüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, en azından düzinelerce Mary ile birlikte bu parkta bulundu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom daha sonra parkta karşılaştığı kadının Mary olduğunu anladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babam parkta yürüyüş yapar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta en az iki yüz ağaç bulunmaktadır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta bir sürü insan vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta çok insan var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta çok sayıda hayvan vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta birçok ağaç var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta birkaç kişi vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta bazı erkek çocukları var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta büyük bir kalabalık vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta çok sayıda erkek ve kız vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben parkta beyaz bir şey gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bizim parkta çocukların oynaması için güzel bir kaydırağımız var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazı bahçıvanlar parkta açelyalara bakarlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta kiraz ağacının altında bankta yatan genç bir adam gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta bir yürüyüş yapalım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta bir yürüyüş yapmaya ne dersiniz?
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta dolaşırken, bir arkadaşıma rastladım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta dolaşırken, bir yavru kuş buldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, her sabah parkta yürür.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, her sabah parkta yürüdüğünü söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim dün parkta gördüğüm kesinlikle Tom'du.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kimura, her gün parkta koştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta Ken'le karşılaştım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom parkta Mary'yi terk etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben parkta indim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben onu parkta gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta bir yürüyüş yaptık.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, parkta bir yürüyüş yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom parkta bir yürüyüş yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir köpek parkta koşuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, parkta yürümeyi sever.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz parkta bir banka oturduk.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz parkta bankta oturduk.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, dün parkta yürüdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar parkta bir banka oturdular.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta bir yürüyüşe gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arkadaşlarımız parkta biraz yürüyüş yaptılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, parkta bir yerdedir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana tabak lazım çünkü ailem öğle yemeğini parkta yiyecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kayıp topu parkta buldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta paramı çaldırdım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta yürüyüşe çıkmayı severim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Pazar günü parkta tenis oynarım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu parkta tek başına yürürken gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklar parkta oynuyorlar mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Üç çocuk parkta oynuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta birçok genç çift vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta birçok genç çift bulunuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta bir sürü delikanlı çalışıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eskiden yaptığımız gibi parkta yemek yiyelim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklar parkta oynamaya gittiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklar parkta oynuyorlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta böylesine çok kuş var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir kız parkta bir konuşma yapıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öğle yemeğimizi parkta yiyelim mi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çok sayıda çocuk parkta oynuyorlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazen parkta yürüyüşe çıkar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta beyzbol oynuyorlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu öğleden sonra parkta yürüyüş yapacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta gördüğümüz adam Bay Hill'di.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta bir sürü çocuk var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom parkta kuş beslemek istiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu parkta bir bisiklete binerken buldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta bir insan topluluğu vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta bir sürü uzun ağaç var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yakındaki parkta oynamaları söylendi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parkta epeyce çocuk vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: kalabilirsin, asla, görmemeye, karar, York, Times'ı, okuyorum, merdivenlerden, aşağı, yuvarlandı.