Yarasalar genellikle karanlıkta uçar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yarasalar genelde karanlıkta uçar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kedilerin karanlıkta görme yetileri vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Küçük çocuklar karanlıkta yalnız bırakılmaktan korkuyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta yürümekten korkuyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir köpek karanlıkta görebilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Işık karanlıkta parlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta araba sürmek uçmak gibidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta sandalyeyi arıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben karanlıkta lamba anahtarını hissettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kediler karanlıkta görebilirler.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, karanlıkta bir mum yaktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, karanlıkta kayboldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta bir şekil belirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar karanlıkta el yordamıyla ilerliyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Baykuşlar karanlıkta görebilirler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta iki kez adımın söylendiğini duydum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir kedi karanlıkta görebilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta bir şey kıpırdıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta biri adımı seslendi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta yolunu hissetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta yalnız olmaktan korktum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hizmetçilerine karanlıkta yemek yedirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta kapı kolunu el yordamıyla aradı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta bir şey arıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta kaybolmaktan korkuyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklar karanlıkta dışarı çıkmayı sevmezler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını aradı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını arıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O karanlıkta parlıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta doğru yola çıktık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta okuma.Gözlerin için iyi olmaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi beklerken karanlıkta yalnız oturuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Baykuş karanlıkta görebilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kediler karanlıkta da görebilirler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabuk, lambayı söndür, karanlıkta saklanmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpekler karanlıkta görebilirler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom karanlıkta ortadan kayboldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom karanlıkta yalnız oturuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom karanlıkta yolunu el yordamıyla aradı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her şey karanlıkta gizli.
Translate from Türkisch to Deutsch

O karanlıkta otururken bilgisayarında yazı yazıyor, cıvıl cıvıl öten sabah kuşlarının sesini duyuyor ve bütün gece uyumadığını fark ediyor- fakat uykusuzluk hastası hâlâ uyumayı reddediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom masa lambasını kapattı ve ne yapması gerektiği hakkında düşünerek karanlıkta oturdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neden burada karanlıkta oturuyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben odaya girdiğimde ve ışıkları açtığımda Tom karanlıkta oturuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neden karanlıkta oturuyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom karanlıkta oturuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Simon karanlıkta korkar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kediler karanlıkta görme kapasitesine sahiptirler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta bütün renkler birdir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta bir şekil gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, tekinsiz olduğu söylenen evde, karanlıkta yalnız başınayken, korkusunu bastırmak için ıslık çalıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Burada karanlıkta bırakılmak istemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kediler gerçekten karanlıkta görebilir mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Anahtarları karanlıkta el yordamıyla aradı.
Translate from Türkisch to Deutsch

El fenerim için karanlıkta etrafı yokladım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Işık söndü ve biz karanlıkta kaldık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom karanlıkta yalnızdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Flaş çalışmıyordu, bu yüzden o karanlıkta resim çekemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kediler karanlıkta görür mü?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ne olduğu hakkında düşünerek karanlıkta oturuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Burada karanlıkta tamamen tek başınıza oturarak ne yapıyorsunuz?
Translate from Türkisch to Deutsch

Gece karanlıkta gezdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gece karanlıkta gezdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gece karanlıkta gezdiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gece karanlıkta gezdik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neden kedilerin gözleri karanlıkta parlar?
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta beyaz bir şey gördük.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta hareket eden bir şey gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Küçük bir nesne karanlıkta hareket etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta burada yalnız oturarak ne yapıyorsunuz?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom karanlıkta duruyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sigara içerek karanlıkta oturuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom karanlıkta bacak bacak üstüne atarak oturdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onları sonsuza dek karanlıkta saklayamayız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom karanlıkta oturuyordu, puro içiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom karanlıkta oturuyordu, sigara içiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neden karanlıkta yalnız oturuyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom karanlıkta oturdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birkaç saniye önce ben açık havada ve parlak gün ışığındaydım ve şimdi gözlerim bu karanlıkta bana hizmet etmeyi reddediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta loş bir ışık gördük.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta görmek biraz zordur, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Böyle karanlıkta nasıl bir şey görebiliyordu?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar karanlıkta yalnızdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, karanlıkta yalnızdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mekan boştu. O, bir kutunun arkasına saklanmış bir kedi dışında, karanlıkta yalnızdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, karanlıkta tek başınaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin karanlıkta kayboluşunu izledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlan karanlıkta yatmaktan korkar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpekler karanlıkta görürler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bütün kediler karanlıkta gridir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta öpüştük.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta bir kırmızı ışık parlıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kedilerin karanlıkta görebildiğini fark ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dünyanın geri kalanı ışıktayken karanlıkta olmaktan nefret ediyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary karanlıkta yürümeyi denedi ancak hipotermiden öldüler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta yolumuzu dikkatle hissetmeliyiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta yalnız başına yukarı çıkmak istemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'u karanlıkta tutmak adil değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karanlıkta burada olmamamız gerekir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuk karanlıkta yalnız bırakılmaktan korkuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch