Türkisch Beispielsätze mit "kanıt"

Lernen Sie, wie man kanıt in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Kanıt bizi onun masumluğuna ikna etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu mahkûm etmek için suçla ilgili yeterli kanıt yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Olay yerinde bulunduğuna dair ona karşı herhangi bir kanıt yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kirli giysiler onun suçsuzluğunu kanıtlayacak yeni bir kanıt parçası olabilirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Avukat yeni bir kanıt gündeme getirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar böyle bir kanıt bulmadılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt, bir önceki ifadeye karşılık gelir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt onun lehineydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt onu masum olduğunu kanıtladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un hırsız olduğuna dair su götürmez kanıt var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hiçbir kanıt yoktur.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kanıt değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Savaş için bir kanıt sundu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt önemsiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt açıktır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt istiyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kanıt sağladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar kanıt istediler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kanıt ister.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kanıt buldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tek kanıt iç çamaşıra yapışmış meni kalıntılarıydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis onun aleyhinde birçok kanıt topladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yılın en soğuk mevsimi kıştır, kanıt, bazen kar yağar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar hala kanıt arıyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herhangi bir kanıt var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tek kanıt, iç çamaşırına yapışmış sperm iziydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'a karşı hiç gerçek kanıt yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elinizde bir kanıt olmalı, yoksa burada olmazdınız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herhangi bir kanıt bulmadın mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Aksine kanıt olmadığı için herkes onun hikayesine inanıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kanıt onun aleyhineydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun için güvenilir bir kanıt olmadıkça, hiçbir şeye inanmamalıyız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz kanıt istedik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un aleyhinde bir kanıt yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hem kanıt hem de çözüm önemsiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis hiçbir kanıt bulmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt sorgulanabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herhangi bir kanıt bırakmamak için dikkatliydim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hâlâ kanıt yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hangi kanıt var?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kanıt istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tek kanıt pencere üzerindeki parmak izleriydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yeni kanıt buldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt ezici.
Translate from Türkisch to Deutsch

Söylediklerini destekleyecek herhangi bir kanıt sunabilir misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yeni kanıt buldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O kanıt istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary kanıt istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir kanıt görmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un suçsuzluğunu kanıtlamak için herhangi bir kanıt bulmamızın hala olası olmadığını düşünüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt istediğini söyledin. Pekala, işte burada.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt aramak için buraya geldim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun hakkında hiç kanıt yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt nedir?
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt bunu doğruluyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen kanıt istedin, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un yasadışı bir şey yapmış olduğuna dair hiçbir kanıt yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Olağanüstü iddialar, olağanüstü kanıt gerektirir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt bırakmayın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben senin suçlamanı destekleyecek bir kanıt bulamıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis fiziksel kanıt göstermekte başarısız oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un o suçu işlediğine dair hiçbir kanıt yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dedektifler başka kanıt bulmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom herhangi bir kanıt bırakmamak için dikkatliydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis olay yerinde kanıt gizledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt reddedilemez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt olmadan onu hırsızlıkla suçlayamazsın.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnanç kanıt olmadan kesin olan şeydir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yaptığı açıklamayı destekleyecek herhangi bir kanıt elde edemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hikayenin kendi deneyimlerine dayalı olduğuna dair bir kanıt yoktur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yeterli kanıt yokluğunda, polis onu suçlayamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom orada tek olduğunu kanıt gösterecektir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt, iddiayı desteklemiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu hastalığın diyetten kaynaklandığına dair hiçbir kanıt yoktur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis, adamın suçu işlediğine dair kanıt buldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis cinayetle ilgili herhangi bir yeni kanıt bulmakta başarısız oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Aksine kanıt yoktur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis kanıt ararken odayı inceledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt nerede?
Translate from Türkisch to Deutsch

Hiçbir karşıt kanıt yoktur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt gün gibi ortada.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun şimdiye kadar söylediği her şey kanıt olarak düşünülmeli.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, daha fazla umutsuz kanıt arayışı içinde.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ile soygunu birbirine bağlayan sert kanıt yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fadıl'ın Leyla'nın ortadan kaybolmasıyla ilişkili olduğuyla ilgili hiç kanıt yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un katil olduğunu önermek için hiçbir kanıt yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fadıl'ı suça bağlayan hiçbir kanıt yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis yeni kanıt buldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt kurtarıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Böyle bir olgunun varlığı için hiçbir somut kanıt bulamadık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Belgelenmiş bir kanıt yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herhangi bir fiziksel kanıt var mıydı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt ikinci dereceydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onunla ilgili herhangi bir kanıt görmedik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir iddia bir kanıt değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt istemiyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kanıt eksikliği yüzünden beraat etmişti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kanıt istedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bunu yaptığına dair hiçbir kanıt yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: karısı, ise, Kaliforniyalı, Fransızcayı, konuşamıyor, şişe, şarap, içti, Bill'den, daha.