Türkisch Beispielsätze mit "kamera"

Lernen Sie, wie man kamera in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Bunun gibi bir kamera almak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babam, doğum günüm için bana bir kamera aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kamera ile ne yapacaksın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana başka bir kamera göster.
Translate from Türkisch to Deutsch

300 doların yukarısında bir kamera alamam.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kamera kimin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Erkek kardeşim elinde bir kamera tutuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona, gömlek cebine sığmayacak kadar büyük bir kamera aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kamera, film yüklü değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

O kamera ile ne yaptın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bu kamera için can atıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom pahalı bir kamera istemiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben önceki gün bir kamera kaybettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

30 dolara bir kamera satın aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, oğluna bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana iyi bir kamera tavsiye edebilir misiniz?
Translate from Türkisch to Deutsch

"Bu kamera ne kadar değer? " " Yaklaşık 100 dolar. "
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kaybettiğim kamera ile aynı tip kamera.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kaybettiğim kamera ile aynı tip kamera.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün aldığım kamera budur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom o kamerayı aldı çünkü Mary onun onun alması gereken bir kamera olduğunu düşündü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye güzel bir kamera aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye oldukça pahalı bir kamera aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ödünç aldığı ve kaybettiği kameranın yerine koymak için Mary'ye yeni bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye vermek için bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, onun doğum gününde vermek için Mary'ye bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'den bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary için bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yanınızda kamera getirmeyi unutmayın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom nereye giderse gitsin her zaman yanında bir kamera taşır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu onun kaybettiği aynı kamera
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu, Japonya'da yapılmış bir kamera.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kamera, Tom'unki.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kamera Tom'unki, deği mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kamera, Tom'un favorisi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O gün, Tom alabildiği kadar çok sayıda kamera aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O kamera Tom'un en değerli eşyası.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir kamera ve sehpa aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom indirimli satışlarda bir kamera aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom buradan çok uzak olmayan bir mağazadan bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, 500 dolara bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom benim için bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sadece birkaç gün önce bir kamera aldı fakat çoktan kaybetti bile.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sizinki gibi bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom eBay'da bir kamera aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom satılık bir kamera aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Japonya'da yapılmış bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, aşırı fiyatlı bir kamera aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom dün bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom gezisinde almak için küçük bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çok ucuz bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çok pahalı bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, çok iyi bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom her birine bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kendine bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom geçen yıl birkaç kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onların her birine bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom her yıl iki veya üç kamera satın alır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babam bir kamera satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O eski bir kamera.
Translate from Türkisch to Deutsch

İyi bir kamera aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kamera satılık mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kamera kaç para?
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bozuk bir kamera buldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Amcam bana bir kamera verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bana hoş bir kamera aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, oğluna bir kamera aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki gün önce bir kamera aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bir kamera almayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kamera Almanya'da yapılmıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Geçenlerde bir kamera aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana başka bir kamera gösterin lütfen.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sanırım yeni bir kamera almamın zamanıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sanırım uygun bir kamera almamın zamanıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

İyi bir video kamera alır almaz, online koymak için videolar yapmaya başlayacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim kamera bir Nikon'dur.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kamera kulübünün üyesidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kamera çok pahalıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana amcam tarafından bir kamera verildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kamera en az $500'a mal olacaktır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Önceki gün bir kamera kaybettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir kamera almanın bir faydası yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kamera küçük, ama çok iyi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu, mağazadaki en iyi kamera.
Translate from Türkisch to Deutsch

Orada satın aldığı bir kamera idi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lütfen bana kamera için bataryalar verin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu dün satın aldığım kamera.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kamera ondan daha az pahalı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir kamera aldım fakat ertesi gün onu kaybettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu, kaybettiğim kamera ile aynı model.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir kamera satın aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O iyi bir kamera.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kamera ucuz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu iyi bir kamera.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babam bana bir kamera aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Vergisiz bir kamera satın aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Vergiden muhaf bir kamera satın aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir kamera getirmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: gelmeden, önce, bitmişti, Birini, tanıyorum, ötekini, Ailesini, endişelendirdi, beyaz, kağıt.