Kütüphanede John'u gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben 1976 yılından beri John'u tanırım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary hem Tom'u hem John'u sever.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye ocak ayında John'u gördüğünü söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye John'u beklememesini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hem Mary'yi hem de John'u tanır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hem Mary'yi hem de John'u sevmiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin John'u arabayla havaalanına götürmesini rica etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye John'u tanıyıp tanımadığını sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'ye John'u sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary John'u öldürme girişiminde bulundular.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye John'u en son ne zaman gördüğünü sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bana John'u hatırlatıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben her zaman John'u ve onun ikiz erkek kardeşini karıştırırım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben her zaman, John'u Paul ile karıştırıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, John'u vekili olarak hareket etmesi için atadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, zarar için John'u suçladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O zarar için John'u suçladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Erkek kardeşim ve ben havaalanında John'u uğurlamak için gittik.
Translate from Türkisch to Deutsch

John'u kaptan olarak seçtik.
Translate from Türkisch to Deutsch

John'u kaptan olması için seçtik.
Translate from Türkisch to Deutsch

John'u bizim kaptan olması için seçtik.
Translate from Türkisch to Deutsch

John'u takım kaptanı olması için seçtiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

John'u ikna etmek zordur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz kaptan olarak John'u seçtik.
Translate from Türkisch to Deutsch

John'un komşusu John'u uyuşturucu satarken görünce, onu ihbar etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u yenebileceğini düşündü.
Translate from Türkisch to Deutsch

John'u çoğunlukla ikiz erkek kardeşi ile karıştırıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi seviyor fakat Mary John'u seviyor. İşleri daha ilginç hale getiren, John Alice'i seviyor fakat Alice Tom'u seviyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sana John'u hatırlatmıyor mu?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom John'u tanımadığını söylediğinde Mary'ye yalan söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary John'u yalnız bırakarak çıktılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary ve John'u yalnız bırakarak yola çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir an için Mary ve John'u yalnız bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hem Tom hem de Mary John'u hastanede ziyaret etmek istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye John'u hatırlattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u öptüğünü biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u tehdit ettiğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary John'u partilerine davet ettiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom artık Mary'nin John'u görmesini istemiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary John'u konfeti yağmuruna tuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary John'u izlediler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary John'u düğünlerine davet etmediler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde şok oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye John'u yardım etmesi için ikna etmeye çalışarak zamanını boşa harcamamasını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Aslında Tom ve John'u hiç kavga ederken görmedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary, John'u arıyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lütfen bana John'u dokuzda aramamı hatırlat.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary, John'u sakinleştirmeye çalışıyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary'nin ikisi de John'u tanıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünü kimseye söylemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünü düşünüyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary ile John'u tartışırlarken gördü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u kütüphaneye götürmesini istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar John'u takımın kaptanı seçti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary John'u beklemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom John'u ziyaret etmek için Boston'a gitmemizi istiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin neden John'u tokatladığını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary ve John'u izliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u görmek için Boston'a gitmek istediğini düşündü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u seveceğini düşündü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u seveceğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u sevmediğine şaşırmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u sevmeyeceğini düşündü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde şaşırmış görünüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

1976'dan beri John'u tanıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hafta için John'u ve Mary'yi ziyarete gitmenin eğlenceli olacağını düşünüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin John'u öldürmekle tehdit ettiğini duyduğunu söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

John'u beklerken Tom ve Mary'yi gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin yaptıkları için John'u affetmesini istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary John'u büyütürken harika bir iş yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom John'u sonuçları tahrif etmekle suçlandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin sabahleyin John'u aramasını hatırlatmasını istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary çocuklarını başıboş bıraktığı için John'u suçladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin John'u aramasını istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary, John'u evlat edindiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yoko John'u tamamen önemsemedi, o aynısını ona yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u sevdiğini biliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u sevdiğini biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary sokak lambasının altında durdu, John'u bekliyorlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u aradığını biliyor muydu?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary her ikisi de John'u aynı zamanda fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hem Tom hem de Mary John'u çok sevmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom oğlu John'u Beyzbol maçına götürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Belki Tom gerçekten Mary'nin John'u öptüğünü gördü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye yıllarca John'u görmediğini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary John'u yalnız bırakarak odadan çıktılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve John'u ayırt edebiliyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye John'u Alice ile gördüğünü söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary John'u evlatlık almaya karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

John'u beklerken Tom ve Mary ile konuştum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'den John'u bulmasına yardım etmesini istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary John'u bağladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary John'u izlemeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde kendini kontrol edemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary'nin John'u öldüreceğini düşündüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben John'u arıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

John'u sev.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary ve John'u görür görmez ağlamayı durdurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom meşru müdafada John'u öldürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch