John cebinden bir anahtar çıkardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

John Floridalı, karısı ise Kaliforniyalı.
Translate from Türkisch to Deutsch

John, Fransızcayı iyi konuşamıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

John birçok şişe şarap içti.
Translate from Türkisch to Deutsch

John Bill'den daha zeki.
Translate from Türkisch to Deutsch

John Bill'in zayıflığından istifade etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
Translate from Türkisch to Deutsch

John o kadar telaşlıydı ki konuşmaya vakti yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

John işe aşina.
Translate from Türkisch to Deutsch

John, New York'ta yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

John o kadar sesli konuştu ki ikinci kattan bile duyabildim.
Translate from Türkisch to Deutsch

John şu an ne yapıyor?
Translate from Türkisch to Deutsch

John, New York'ta oturuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

John yüzme kulübündedir.
Translate from Türkisch to Deutsch

John ayda bir ailesine mektup yazar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların erkek çocuğunun adı John.
Translate from Türkisch to Deutsch

John, New York'ta yaşar.
Translate from Türkisch to Deutsch

John ve Mary'nin el ele yürüyüşünü izledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

John gibi böylesine dürüst bir insan yalan söylemiş olamaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Merhaba, John! Nasılsın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Merhaba, John! Nasılsınız?
Translate from Türkisch to Deutsch

General John Pope korkunç bir hata yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

John yüzme yarışmasında sınıfını temsil etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve John arasında oturdum.
Translate from Türkisch to Deutsch

John satranç sever.
Translate from Türkisch to Deutsch

John sınavı muhtemelen geçecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu John yapamaz, ben de, sen de.
Translate from Türkisch to Deutsch

John sorunu çözmek için boşuna uğraştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

John kitabı Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yayıncıya sipariş etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, John haberi duyduğu için çok memnun olması gerektiğini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

John soruya yanıt vermez.
Translate from Türkisch to Deutsch

John resme baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

John tablo üzerinde hak iddia etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

John tabloyu sahiplendi.
Translate from Türkisch to Deutsch

John gürültüye tahammül edemez.
Translate from Türkisch to Deutsch

John babasının şirkette başarılı olacağından emin.
Translate from Türkisch to Deutsch

John, karanlık bir odada bir hayaletin varlığını hissetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

John kazağını ters giymişti.
Translate from Türkisch to Deutsch

John zaten istasyona geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

John sahnede " Imagine" ı seslendirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

John sahnede hangi şarkıyı söyledi?
Translate from Türkisch to Deutsch

John Scotch ve Mary bourbon içecer.
Translate from Türkisch to Deutsch

John, Jack'le birlikte oturuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

John Jane ile evliydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

John hoşça kal bile demeden gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

John golf ile ilgileniyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

John Sam'in tam bir müzik koleksiyona sahiptir.
Translate from Türkisch to Deutsch

John bu günlerde endişesiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

John bu günlerde çok içiyor. Biz onu artık içmemesi için durdurmak zorundayız.
Translate from Türkisch to Deutsch

John oyunu kazanacağından emin.
Translate from Türkisch to Deutsch

John gitar çalamaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

John gitar çaldı ve arkadaşları şarkı söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

John müşterisi ile telefonda konuştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

John Oxford Üniversitesi'nde Fransız edebiyatı profesörü ve eşi Fransız.
Translate from Türkisch to Deutsch

John bir kurt gibi zayıftır.
Translate from Türkisch to Deutsch

John her zaman Lincoln örneğine uyarak yaşamaya çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

John normalden çok daha önce kalkmıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

John sürekli hatalar yapıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

John iyi bir koca ve baba olur.
Translate from Türkisch to Deutsch

John iyi bir öğrenci.
Translate from Türkisch to Deutsch

John, bir şey söyleyemeyecek kadar çok şaşırmıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

John Amerikalı bir çocuk.
Translate from Türkisch to Deutsch

John sana ihanet edecek bir insan değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

John seninle tanışmadan önce tembeldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

John seksen yaşında ama hâlâ formda.
Translate from Türkisch to Deutsch

John beş dakika içinde burada olacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

John o üç yıl önceki adam değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

John 200 işçi istihdam etmektedir.
Translate from Türkisch to Deutsch

John genellikle hızlı bir kahvaltı yer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary ve John Partinin maliyetini paylaştılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary ve John sahada kovalamaç oynuyorlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary ve John Cumartesi gününü yetenek gösterisi için uygulama yaparak geçirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin John hakkında konuştuğunu duydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'da John için Mary'den gelen bir mesaj var.
Translate from Türkisch to Deutsch

John kapıyı çaldığında Tom ve Mary akşam yemeği için oturmak üzerelerdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary bebeklerine John ismini verdiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom her zaman John ve Mary'nin çok hoş bir çift olduklarını düşündü.
Translate from Türkisch to Deutsch

O zaman, Tom, Mary ve John arasında oturuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

John odaya girdiğinde Tom ve Mary ateşli bir tartışmanın ortasındaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'ye John hakkında yazdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

John onu vurduğunda, Tom silahını Mary'ye hedefliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi öldürmek istedi fakat John onu durdurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye vurmak istedi fakat John onu durdurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye ateş etmek istedi fakat John onu durdurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, John ve Mary ile kampa gitmenin eğlenceli olacağına karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye John hakkında ne düşündüğünü sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary ve John onu öldürmekle tehdit ettikten sonra, Tom polis koruması istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom uygulama sırasında sol dizini incitti, bu yüzden John oyunu yerinde oynamak zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve John iyi arkadaştır.
Translate from Türkisch to Deutsch

John Tom'la güreşiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

1497 de, John Cabot Kanada'yı araştırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

John G. Roberts, ABD Yüksek Mahkemesi Başyargıcıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

John şu an müsait mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

John ve Ann birbirlerini severler.
Translate from Türkisch to Deutsch

John oraya yalnız gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

John gelir gelmez gidelim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben John geldiğinde çıkacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

John geri döndüğünde sanki bir hayalet görmüş gibi solgun görünüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun kız kardeşinden John sorumluydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

John pencereyi kırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ya John ya da ben suçlanacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch