Türkisch Beispielsätze mit "içeri"

Lernen Sie, wie man içeri in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Kapıyı iterek açtı ve içeri yürüdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biri beni içeri itti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kim gelirse gelsin, içeri girdirmeyeceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Pat elbiselerini çıkardı ve içeri daldı
Translate from Türkisch to Deutsch

Rahip kilisede dua ederken insanlar ağır ağır içeri giriyorlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ya içeri gel ya da dışarı git.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu dumanlı havanın odadan çıkmasına ve biraz temiz havanın içeri girmesine izin ver.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lütfen içeri girmeme izin verin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Okul müdürü, öğretmenden sonra içeri geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kapıda, lütfen onu içeri davet et.
Translate from Türkisch to Deutsch

Otomatik kapı açıldı ve Tom içeri girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O içeri girdiğinde, o iki saattir ders anlatıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şu anda kapıdaki içeri gelen kız her zaman geç kalıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tamir edilmesi için bilgisayarını içeri götürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar Tom'u bir sedyenin üstünde içeri getirdiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun yumuşak konuşmasıyla kolaylıkla içeri alındım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpek bana kapıda havlamayı sürdürdü ve içeri girmemi engelledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary içeri geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben içeri girdiğimde, Kuniko çoktan yemişti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Carol içeri yürüdüğünde hizmetçi zaten odayı temizlemişti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un yağmurdan dolayı içeri gelmeye niyeti yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben içeri gireceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu içeri getirin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lütfen içeri girin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lütfen içeri gel.
Translate from Türkisch to Deutsch

O içeri girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lütfen beni içeri alın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar içeri gelsinler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben içeri giremedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu içeri davet etti
Translate from Türkisch to Deutsch

O, akşam 9.00'da içeri girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O içeri geldiğinde, o iki saat boyunca kitap okuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O içeri geldiğinde, ben yaklaşık bir saattir bir kitap okuyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O içeri geldiğinde, bir saattir kitap okuyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O içeri geldiğinde iki saattir İngilizce çalışıyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kedi yavrusu içeri girmek istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çamaşırı içeri getir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğin içeri girmesine izin vermeyin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gelgit içeri geliyor
Translate from Türkisch to Deutsch

O, onun içeri girmesine izin vermezdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom gömleğini içeri soktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin içeri girmesine izin vermezdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bana içeri girmem için işaret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Allah aşkına içeri nasıl girdin?
Translate from Türkisch to Deutsch

O, içeri girdiğinde hava kararmıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun içeri gelişini fark ettin mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

O, içeri girmemi açıkça reddetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar art arda içeri girdiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

O tebessüm ederek hepimizi içeri aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birisi beni içeri itti.
Translate from Türkisch to Deutsch

18 yaşın altındaki çocuklar içeri alınmazlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tam dışarı çıkıyorken, o içeri geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, arka kapıdan gizlice içeri süzüldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kapıdan içeri girdiğinde o, onu aramak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, onu almak için içeri girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben kedinin içeri girmesine izin verdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şimdi içeri girebilirsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklar içeri giremez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bakarken, onun içeri geldiğini gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adam cinayetten ötürü içeri atıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sorumlu memur içeri girmeme izin verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kediyi içeri aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yağmur yağarsa, çamaşırı içeri getir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuk pencereden içeri girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gözlerinde yaşlarla içeri girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir fincan çay için içeri gelmez misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Kapıyı çaldı, sonra içeri girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis bir adamın gizlice içeri girdiğini fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dışarıda hava soğuk olduğu için içeri gel.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen içeri girdiğinde ayrılmak üzereydim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öğretmen içeri girdiğinde ayağa kalktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O uyurken içeri bir hırsız girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Pencereyi aç da içeri biraz temiz hava girsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hırsız fark edilmeden içeri girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yağmur yağmadan önce çamaşırı içeri alacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, içeri girdiğinde, ben bir kitap okuyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Perdeleri aç ve güneş ışığı içeri girsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ön kapıdan içeri girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gazete muhabirlerine içeri girmesine izin verilmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir adam içeri geldi ve onun yanındaki tabureye oturdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu içeri gönderin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lütfen içeri gelme.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom içeri girmeme izin verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom içeri nasıl girdi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun içeri girmesine kim izin verdi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Acele edin ve içeri girin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sanırım hepimiz içeri girmeliyiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sanırım içeri gireceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un içeri girdiğini gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Niçin içeri dalmıyoruz?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tam içeri geldiğimde Tom ayrıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un arabasının yaklaştığını duydum fakat o henüz içeri gelmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un içeri girdiğini duydum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un içeri gelmesini istedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin içeri girmesine izin vermedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom doğru içeri gitmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar Tom'u içeri sokmayacaklar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom içeri girmeyecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar içeri gelmeyecekler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: dileklerimle, Tek, başıma, yürüdüm, Kapıyı, kapatın, Erken, Ortaçağ, cam, üretimi.