Türkisch Beispielsätze mit "giydi"

Lernen Sie, wie man giydi in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Yeşil bir elbise giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, konser için annesi tarafından yapılan mavi bir elbise giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom şapkasını giydi ve dışarı çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir kurnaz avcı, Christopher Columbus bir zamanlar kırmızı bir başlık giydi ve ormana gitti. Şüphesiz, o büyük kötü kurdu cezbetti, onu yakaladı, ve bağıran kurdu gemisine geri götürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eski ayakkabılarını çıkararak yenilerini giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O kazağını ters yüz giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bugün okula giderken yeni bir ceket giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sessizce elbiselerini giydi ve ayak uçlarına basarak odadan çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hol dolabından paltosunu çıkardı ve onu giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom mayosunu giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom cüppesini giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom paltosunu giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ayakkabılarını giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom gömleğini giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom cinayet silahında parmak izlerini bırakmaktan kaçınmak için eldivenler giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom beyaz bir gömlek giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary, basit bir beyaz elbise giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuk elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Paul dışarı çıkmadan önce eldivenlerini giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ken elbiselerini giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jeff Kim'in ona bir doğum günü hediyesi için verdiği kravatı giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, bir takım elbise ve bir kravat giymek zorunda değildi fakat giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O kırmızı bir elbise giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O güzel bir şapka giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O beyaz bir elbise giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, beyaz ayakkabılar giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O kazağını giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kazağını giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, siyah ceketi giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kırmızı ceketi giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, temiz pantolon giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kafasına bir kep giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, tuhaf bir şapka giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, derhal şapkasını giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, düz mavi bir elbise giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, dışarı çıkmak için şapkasını giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, gömleğini ters giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çoraplarını ters giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, pijamasının üstüne kaftan giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ceketini giydi ve dışarı çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, eski ayakkabılar giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kırmızı pantolon giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bir palto giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bonesini giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kendisi için çok büyük bir ceket giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fanilasını ters giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Erkek kardeşim gömleğini ters giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çoraplarından birini ters giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ceketini giydi ve evden ayrıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir ay boyunca aynı şapkayı giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parti için yeni elbisesini giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kendini soğuktan korumak için kazak giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Paltosunu çıkardı ve onu tekrar giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Paltosunu çıkarıp tekrar giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dışarı çıkmadan önce paltosunu giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Genç çocuk annesinin ceketini giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis memuru bir kurşun geçirmez yelek giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Genç kız annesinin ceketini giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kendi ördüğü kazağı giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki kız dansta aynı elbiseyi giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çorap giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ipek bir gömlek giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Cadılar Bayramı için bir korsan kıyafeti giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bunu giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, bir şapka giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom eldiven giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom pijamalarını giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, şapkasını giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bazı giysiler giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ceketini çıkardı, kurşun geçirmez yelek giydi ve sonra ceketini geri giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ceketini çıkardı, kurşun geçirmez yelek giydi ve sonra ceketini geri giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom gömleklerinden birini dolaptan çıkardı ve onu giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sadece güvenli olması için bir kurşun geçirmez yelek giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kaskını giydi ve bisikletine bindi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom fırın eldivenlerini giydi ve pastayı fırından çıkardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom pantolonunu giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kaskı aldı ve onu giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ayakkabılarını çıkardı ve terlikleri giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom şapkasını aldı ve onu geri giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom paltosunu tuttu ve onu geri giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir çift ameliyat eldiveni giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bütün yıl aynı pantolonu giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir Havai gömleği giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ceketini dolaptan aldı ve onu giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yatağının kenarında oturdu ve çoraplarını giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kayak botlarını çıkardı ve terlik giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Avcı kamuflaj giysisi giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Cadılar bayramı için bir korsan elbisesi giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary diz boyunda çizme giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kız açık mavi bir kimono giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sadece Mary'yi kızdırmak için gömleğini kasıtlı olarak ters giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom şapkasını tekrar giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom üzerinde gülen bir yüzü olan sarı bir tişört giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ayakkabılarını ayakkabı çekeceğiyle giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir yelek giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary düz bir mavi elbise giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary pembe bir bluz giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom siyah pantolon giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom koyu mavi bir takım elbise giydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: birer, araçtır, görmeye, ölüyorum, kaybetti, uyandırıyor, Cüzdanımı, kaybettim, otobüsünün, havaalanına.