Türkisch Beispielsätze mit "ebeveynleri"

Lernen Sie, wie man ebeveynleri in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Kızın ebeveynleri onun ricasını kabul etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Al Smith'in ebeveynleri İrlanda'dan geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Okuldaki diğer tüm çocukların zengin ebeveynleri vardı, ve o sudan çıkmış bir balık gibi hissetmeye başlıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'den ebeveynleri ile tanışmasını istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ebeveynleri istememesine rağmen Tom Mary ile evlenmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin ebeveynleri ile ilk kez ne zaman karşılaştığını hatırlayamıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri yardımlarını isteyen herkese yardım etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ebeveynleri ona bir üniversiteye girmesini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ebeveynleri ona hoş bir şey aldılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ebeveynleri ondan çok şey bekliyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ebeveynleri onun sınavdaki başarısından memnunlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ebeveynleri onun kolej eğitimi için birikim yapıyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ken ebeveynleri tartıştığında her zaman annesini destekler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lincoln'un ebeveynleri tüm hayatları boyunca fakir kaldılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

John'un ebeveynleri uçağın zamanında geldiğini duydukları için rahatlamış gibi görünüyorlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lucy onun büyük ebeveynleri tarafından büyütüldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ebeveynleri ile birlikte yaşar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri onu yürüyüşe götürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri nişanı onaylıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, onunla sadece ebeveynleri evlendirdiği için evlendi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O çocuk ebeveynleri ile birlikte gitmek için ısrar etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ebeveynleri onun yapmasını istemese bile o, onunla evlenmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuğa ebeveynleri tarafından eşlik edildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu amcası yetiştirdi, çünkü onun ebeveynleri o gençken ölmüştü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ebeveynleri uçak kazasında öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri beni sever.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri ondan nefret eder.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri beni sevdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri olmadan müzeye girmesine izin verilmeyeceğinin farkında olmamasının pek mümkün olmadığını düşünüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hanımlar ebeveynleri gün boyunca fabrikalarda çalışan çocuklara bakıyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri Mary'nin onun için çok yaşlı olduğunu düşünüyorlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri bana onun Harvard'a gidiyor olacağını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri orada olmayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri beni sevmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri o, Harvard'a giremediği için hayal kırıklığına uğradılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ebeveynleri Alman.
Translate from Türkisch to Deutsch

Siz Tom'un ebeveynleri olmalısınız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom gizlice evden çıkmaya çalıştı fakat ebeveynleri onu yakaladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom henüz Mary'nin ebeveynleri ile tanışmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary John'un gerçek ebeveynleri değiller.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ebeveynleri etraftayken çocuklara yüzme öğretmekten zevk almıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri evde değillerdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri öldürüldüler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri boşandılar, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri ile iletişime geçmeliyiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom büyük ebeveynleri tarafından büyütüldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ebeveynleri dışarıda alışveriş yapıyorken Mary ile ilgilendi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri tatillerinden bir gün erken döndü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri benimkilerden daha yaşlı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri gece geç saatlere kadar onun dışarıda kalmasına izin verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom günü ebeveynleri ile geçirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri Mary'nin ebeveynlerinden çok daha otoriter.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri Mary'nin ebeveynlerinden daha yaşlı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri Japon olduğu için Mary evde genellikle Japonca konuşur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri Fransız olduğu için, Tom genellikle evde Fransızca konuşur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri öğretmen.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ebeveynleri öldüğünden beri bu çocuğa ben bakıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary'nin ebeveynleri Tom'dan nefret eder.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri onun üniversite eğitimi için para biriktiriyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri ana ilçe merkezinde yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklar ebeveynleri boşandığı zaman çoğunlukla kendilerini suçlarlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jane'nin ebeveynleri onun okulda bir öğretmen olarak tayin edilmesinden memnundu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, eve vardığında Tom'un ebeveynleri uyuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sadece o değil aynı zamanda ebeveynleri de partiye davet edildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri Boston'da evlendi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun üvey ebeveynleri ona karşı gerçek ebeveynlerinden şimdiye kadar olduğundan çok daha nazikti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom en az ayda bir kez ebeveynleri için eve yazar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri Tom'un bir kız arkadaşının olması için hâlâ çok genç olduğunu düşünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom büyük ebeveynleri tarafından yetiştirildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri Mary'den çok etkilendi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary doğmadan önce onların bütün büyük büyük ebeveynleri ölmüştü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri dehşete kapılmıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri sadece çocukların hatırı için birlikte kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri şehir dışındaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ebeveynleri onu evlatlıktan reddetti ve onu evden kovdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O zaman Tom'un ebeveynleri neredeydi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri oğullarını üniversiteye gönderemeyecek kadar çok fakirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un biyolojik ebeveynleri hakkında daha fazla bilmek istiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri onun viyolonsel çalacağına karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ebeveynleri ona iyi bir eğitimin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu çocukların her zaman ebeveynleri ile başı derde girer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ebeveynleri ölü olan bir çocuğa bir yetim denilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri onun daha çok çalışmasını istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri buradan uzakta olmayan bir mezarlığa gömülü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri onun okul gecelerinde Mary ile dışarı çıkmasına izin vermeyecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ebeveynleri tarafından terk edildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ebeveynleri tatildeyken evinde büyük bir parti verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri eski bir römorkta yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri yıllardır denizde çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary Kate'in ebeveynleri hakkında yanlış söylentiler yaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri ne iş yapar?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri boşandığı için kızın babasıyla küçük bir teması vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri onun bir kullanılmış araba satıcısı olmasını istemiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary ebeveynleri tarafından son derece mahcup edilmişti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ebeveynleri ile birlikte yaşıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ebeveynleri ona izin vermeyeceği için geziye gelmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hasta olan sadece Jim değil ancak onun ebeveynleri de hasta.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri gurur duyuyor olmalı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri beni yemeğe davet etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ebeveynleri de şarkıcı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun ebeveynleri iyi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: Amerika'da, arabalar, yolun, sağ, tarafını, kullanırlar, Kedi, mi, sordu, Bazen.