Hastalık onun dışarıya çıkmasını engelledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
Translate from Türkisch to Deutsch

Baba, dışarıya çıkıp oyun oynayabilir miyim?
Translate from Türkisch to Deutsch

O, dışarıya belli etmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sabah dışarıya çıkmadan önce her zaman hava durumunu izlerim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben dışarıya giderken yanımda bir şemsiye alırım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şimdi dışarıya gelmen ve o tür bir şey söylemen yangına körükle gitmek olur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu havada dışarıya gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'u tokatladıktan sonra, Mary odadan dışarıya doğru koştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom dün evden dışarıya adım bile atmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Volkan dışarıya alev ve duman fışkırtıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yanardağ dışarıya alevleri ve lavları fırlatıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un dışarıya gelmeye ve neye inandığını söylemeye cesareti yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, dışarıya şapkasız gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sır dışarıya nasıl sızdırıldı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar odadan dışarıya koştular.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir kedi odadan dışarıya hızla koştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, pencereden dışarıya baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O onunla dışarıya çıkacak kadar aptaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, gece vakti yalnız dışarıya çıkmaması için onu uyardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben dışarıya itildim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Volkan dışarıya alevlerini ve dumanlarını güçlü bir şekilde fırlattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dışarıya çıkınca soğuktan tir tir titredim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Delikten dışarıya bir fare fırladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babam geceleri dışarıya yalnız çıkmama izin vermez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bebekler geldikten sonra, sık sık dışarıya çıkmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yağmurda çocuklarını dışarıya göndermedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oynamak için dışarıya çıkmadan önce lütfen işlerinizi yapın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Niçin dışarıya çıkmıyoruz?
Translate from Türkisch to Deutsch

Çöpü dışarıya götür.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpekleri kim dışarıya bıraktı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Dünkü şiddetli kar yağışından dolayı, yer çok kaygandı. Dışarıya adım atar atmaz kaydım ve kıçımın üstüne düştüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

2008'de işe başladığımızda, çalıştırmak istediğimiz insanların bir listesini yazdık sonra dışarıya çıktık ve onları işe aldık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çöpü dışarıya çıkar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tüm ışıkların kapatıldığından emin ol dışarıya çıkmadan önce.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çay fincanlarını dışarıya çıkarmayın olur mu?
Translate from Türkisch to Deutsch

Strese girdiğimde sigara içmek için dışarıya çıkacağımı biliyorsun, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Yalova da aklımdan geçti fakat dışarıya vurmamıştım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom dışarıya gidiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom dışarıya gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Burada dışarıya gelme.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu dışarıya götür.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar dışarıya koştular.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dışarıya çıktık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neden şimdi dışarıya gidiyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Dışarıya geri git.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom dışarıya geri döndü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zamanımı çalışıyor olmam gerekirken pencereden dışarıya bakarak geçiriyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom dışarıya baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ya dışarıya çık ya da içeriye gir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benimle dışarıya gel.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom derin düşünceye dalmış pencereden dışarıya bakıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom denizde dışarıya baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom pencereden dışarıya baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hüzünle pencereden dışarıya baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom perdeleri biraz açtı ve dışarıya baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom pencereden dışarıya eğildi ve elini salladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom arabasının penceresinden dışarıya eğildi ve kapıdaki interkom tuşuna bastı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kornayı çaldı ve pencereden dışarıya eğildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tekrar pencereden dışarıya baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom pencereden dışarıya hızlı bir şekilde baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'a karanlıktan sonra dışarıya çıkmamasını söyledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'a karanlıktan sonra dışarıya gitmemesi gerektiğini söyledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom pencereye doğru yürüdü ve dışarıya baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne olursa olsun, kapıyı kilitli tut ve dışarıya gelme.
Translate from Türkisch to Deutsch

Silahını dışarıya at.
Translate from Türkisch to Deutsch

Pencereden dışarıya bak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom büyük bir patlama duydu ve ne olduğunu görmek için dışarıya koştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir patlama duydu ve ne olduğunu görmek için dışarıya koştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir ziyaretçi bekliyorum bu yüzden şimdi dışarıya çıkamam.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom masasının üstüne oturdu, pencereden dışarıya baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom binadan dışarıya koştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dışarıya koştum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hava karardıktan sonra tek başına dışarıya çıkmak iyi bir fikir değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom dışarıya koştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hava çok iyi, kuruması için çamaşırlarımı dışarıya asmayı düşünüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkes dışarıya çıkıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Evde kalmaktansa dışarıya çıkmayı tercih ederdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dışarıya bak! Yakında yağmur yağacak gibi görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Pencereden dışarıya baktım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neler olduğunu görmek için hepimiz pencereden dışarıya baktık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annem dışarıya gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ön pencereden dışarıya baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sanırım dışarıya bakmalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Pencerenden dışarıya bak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çöpü dışarıya çıkaran Tom'du.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kapıdan dışarıya yöneldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir an için dışarıya çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hava karardıktan sonra nadiren dışarıya çıkar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom neredeyse gece geç saatlerde hiç dışarıya çıkmaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dışarıya geliyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kapıya yürüdü ve dışarıya baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom pencereye yürüdü ve dışarıya baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hava karardıktan sonra tek başına dışarıya çıkmamalıydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dışarıya gitme yerine ev ödevimi yapmak zorundayım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dışarıya çıkmadan önce güneş kremi sürün.
Translate from Türkisch to Deutsch

Pencereden dışarıya bakmayı bırak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sabahleyin seni bu kadar erken yataktan dışarıya sürüklediğim için üzgünüm.
Translate from Türkisch to Deutsch