Türkisch Beispielsätze mit "birbirine"

Lernen Sie, wie man birbirine in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Su ve yağ birbirine karışmaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tatoeba gerçekten çok dilli. Bütün diller birbirine bağlıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki kabloyu birbirine bağla.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki erkek kardeş birbirine çok benzer.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki köy birbirine bitişiktir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirine çok yakın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirine sürekli yalan söyler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ken ve erkek kardeşi birbirine çok benzer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Paul'ün üç oğlu var. Onlar birbirine çok benziyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunların hepsi birbirine benziyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir A-7 kağıdını ikiye katlayın ve birbirine yapıştırın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şu ikisi tam olarak birbirine benziyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birbirine zıt iki şeyi aynı anda idare edemezsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

İşin kötü tarafı, mesleğimin ve özel hayatımın bu derece birbirine karışıyor olması.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki leydi birbirine gülümsedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Üç genç birbirine baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kitabın iki sayfası birbirine yapışmış.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki erkek kardeş birbirine gülümsedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tereyağı ve şekeri birbirine karıştırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların sesleri telefonda birbirine benziyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kaliforniya ve Nevada birbirine sınır komşusudur.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki cadde birbirine paralel çalışır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar ortak çıkarları tarafından birbirine bağlıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yapıştırıcı ile iki kağıt yaprağını birbirine yapıştırdım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yeni tünel Büyük Britanya ile Fransa'yı birbirine bağlayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnsanın beden ve aklı birbirine öylesine bağlıdır ki birini etkileyen diğerini de etkiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bütün mutlu aileler birbirine benzer, mutsuz olan her aile mutsuzluğunu kendine göre yaşar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ebeveynlerimi ben düşündüm ama çocuklarımı birbirine emanet edecek milleti hep beraber oluşturalım olur mu?
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkes birbirine karşı kibar olabilirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Evlenmek hastalıkta ve sağlıkta ölene kadar birbirine destek olmak değil midir?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tüm mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aile kendi yolunda mutsuzdur.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki şehir bu otoyol ile birbirine bağlandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirine kızgındılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirine su sıçrattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dünyadaki tüm devletler birbirine kardeşçe davransa bu savaşlar yaşanmaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom iki boruyu birbirine kaynattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dünyada yaşayan her şey birbirine bağlıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen adalet ile küçük düşürmeyi birbirine karıştırıyorsun.
Translate from Türkisch to Deutsch

İlk bakışta bu iki otobüs birbirine benziyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Barnabas İncil'i ile Kur'an'ın birbirine çok benzediğini duydum, sen ikisini de okudun mu?
Translate from Türkisch to Deutsch

Özgür bireyler yetiştirmekle ahlaksızlığı birbirine karıştırmamalısınız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Buradakiler birbirine saygı duymalı.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnternetten önce, arkadaşlıklar ve aşklar birbirine uyumluydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yalnızlık ile izole edilmeyi birbirine karıştırmamak gerek. Bunlar iki farklı şey.
Translate from Türkisch to Deutsch

Krasnodar ve Krasnoyarsk'ı birbirine karıştırıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Endonezya bayrağı ile Polonya'nınki birbirine benziyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom neden onların hepsinin birbirine benzediğini anlayamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

İkiz kardeşler tamamen birbirine benziyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary'nin birbirine ihtiyacı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Baba ve oğlu birbirine çok benziyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir ulusu birbirine ne bağlar?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bütün doğal diller eşit derecede -fakat farklı şekillerde- karmaşıktır. Malayca dil bilgisi basittir, fakat görünüşte birbirine eşdeğer birçok kelime arasında kişinin tercihi, kendisinin ve dinleyicinin sosyal statüsünden etkilenir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köprü iki şehri birbirine bağlıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Geleneksel Japon evleri ahşap eklemeler ile birbirine tutturulur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkes birbirine yardım etmeli.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirine baktı ve sonra da tekrar John'a baktılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary koltukta birbirine çok yakın oturuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki ülke birbirine muhalif.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirine baktı ve omuz silkti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary endişeyle birbirine baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary bir an için birbirine baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary pencereden birbirine baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki olay birbirine bağlı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oylar birbirine yakın çıkacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirine bağlıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary gergince birbirine baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirine çok yakın kanepeye oturdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirine bakarak yemek odası masasında oturdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary yüzlerindeki ilgili ifadelerle birbirine baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Peter ve Eve birbirine çok yakışıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların hikayeleri sıkıca birbirine geçer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar birbirine aşık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar hemen birbirine aşık oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirine kafa salladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirine şüpheyle baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar bir demiryolu ile şehirleri birbirine bağlamayı planlıyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Keşke insanlar birbirine daha kibar olsa.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu birbirine bağlı bir mahalleydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Denizin ve gökyüzünün renkleri birbirine karışıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu iki parça ipi benim için birbirine ekler misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Süt ve çikolata tozunu birbirine karıştırdım ve daha sonra su ekledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary sessizce birbirine baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary kasten birbirine kafa salladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirine çok yakın duruyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirine baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hiçbir kar tanesi birbirine benzemez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar neşeyle birbirine su sıçrattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary neşeyle birbirine su sıçrattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu borular birbirine vidalanır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirine güvensizlikle baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar birbirine takıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bulmaca parçalarını birbirine geçirmek için zorlamaya çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu iki parça birbirine uymuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu iki parça birbirine uyuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dişlerim soğuktan birbirine vurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her şey birbirine bağlıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yerçekimi, nesnelerin birbirine çekildiği doğal güçtür.
Translate from Türkisch to Deutsch

Avrupa ile Asya'yı ayıran İstanbul boğazında tarihi yalıların yanı sıra Dolmabahçe Sarayı ve Beylerbeyi Sarayı yer almaktadır. Karadeniz ile Marmara'yı birbirine bağlayan İstanbul boğazı, muhteşem gece kulüpleri ve restoranlarıyla şehri ziyarete gelen insanlara unutamayacakları anılar bırakıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ile soygunu birbirine bağlayan sert kanıt yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kitaplar birbirine bağlanmıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: gidebilir, miyiz, Ne, , yapıyorsun, konuşabiliyor, uzaktayken, fareler, oynayacak, Demiryolu.