Türkisch Beispielsätze mit "babasını"

Lernen Sie, wie man babasını in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Sadece babasını değil, aynı zamanda oğlunu da tanıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O üç yaşında iken babasını kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary, hayat sigortası için Tom'un babasını öldürmek amacıyla kumpas kuruyorlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, onu terk ettiği için babasını affetmek istiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bana babasını hatırlatıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onunla evlenmek isteyen öncelikle onun babasını ikna etmelidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babasını mutfakta yatarken buldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mike ona bir araba alması için her zaman babasını rahatsız ediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin babasını tanıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, babasını kopyasıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, babasını ikna etme girişiminde bulundu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, babasını öldürdürmesine rağmen onu affetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, babasını memnun etmeyi zor buldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary, arkadaşlarıyla dışarı çıkmasına izin vermeleri için annesini ve babasını zorladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana babasını tanıyıp tanımadığını sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babasını yanağından öptü.
Translate from Türkisch to Deutsch

3 yaşında babasını kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babasını görmek için acele ediyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babasını kaybettiği için üzgündü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary çocuğa babasını önemsemesini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kız babasını yanağından öptü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sonunda babasını boy olarak geçinceye kadar, çocuk gittikçe uzadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuştuğunda bana babasını hatırlatır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun babasını tanıyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un babasını gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annesini ve babasını bir trafik kazasında kaybeden çocuğun hikayesi yürek dağladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom babasını sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom babasını hiç tanımadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkes babasını sever.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom babasını hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kendi babasını öldürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, babasını seviyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir daha babasını hiç görmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, anne babasını bir daha hiç görmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, babasını özlüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun babasını öldüren biri olduğunu Tom'a gerçekten söylememi istiyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yaz tatilinde anne ve babasını ziyaret etmek için memleketine döndü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir trafik kazasında anne ve babasını kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Emily anne babasını ziyaret edecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Anne ve babasını can sıkıcı buluyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom babasını etkilemek için çok çalışıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un babasını görmesine izin verilmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'a hapiste olan babasını ziyaret etmesine izin verilmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bana babasını ziyaret etmek için hastaneye gideceğini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun yürüme tarzı babasını bana çok hatırlatıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom anne babasını hiç bilmiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annesini babasını mutlu etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tek başına Bostona gitmesine izin vermesi için babasını ikna etmeye çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yaramaz oğul, babasını sevdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babasını zaten gördün.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babasını gördün bile.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un anne ve babasını tanıyor musunuz?
Translate from Türkisch to Deutsch

O, babasını bir daha hiç görmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom biyolojik babasını arıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom babasını hiç tanımadı bile.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, her zaman babasını etkilemeye çalışıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, denizde babasını kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babasını hayal kırıklığına uğratmak istemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bana babasını tanıyıp tanımadığımı sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom babasını taparcasına seviyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, babasını öldürmekten bahsetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, babasını çok sever.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un cezaevindeki babasını ziyaret etmesine izin verilmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, babasını andırıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom artık anne ve babasını ziyaret etmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O anne ve babasını kandırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un boyu babasını geçmiş.
Translate from Türkisch to Deutsch

João hakkında bilgim yok ama Maria, gençken babasını kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Anne ve babasını bir daha hiç görmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom babasını kucakladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, babasını hayal kırıklığına uğratmak istemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary kederli bir şekilde babasını gömdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dan anne ve babasını hiç bilmiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O gidip istasyondan babasını almalı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adam, babasını aramak istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babasını gördüğünde, o bir kelime bile söylemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, babasını bilmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, babasını tanımıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Muzip küçük çocuk, babasını çok sevdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O denizde babasını kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O merdivenlerden çıkarken babasını aradı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary donör tarafından tasarlanmış ve biyolojik babasını izlemeye çalışıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir zamanlar babasını orada gördü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hem annesinin hem de babasını kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom babasını sigara içmeyi bırakmaya ikna etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom anne ve babasını gençken kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hâlâ çok gençken hem annesini hem de babasını kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fadil annesini ve babasını küçükken kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom asla babasını bir daha görmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom babasını bulmaya çalışıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fadıl kendi babasını bulmaya çalışıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom üç yaşındayken annesini ve babasını kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom üç yaşındayken anne ve babasını kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom babasını özlüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Emily gidip babasını görmek istiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami babasını bulmaya çalışıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla kendi babasını gördü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla'nın giderek artan orandaki garip davranışları onun anne ve babasını çok endişelendiriyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami babasını öldürmeye çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami az önce anne ve babasını öldürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami anne ve babasını seviyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: sevdim, Matematiği, Sigara, içmeyi, bıraktım, Babana, dileklerimle, Tek, başıma, yürüdüm.