Türkisch Beispielsätze mit "arabayı"

Lernen Sie, wie man arabayı in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Arabayı satmaya karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yeterli param olsaydı o hoş arabayı alırdım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı burada durdur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne kadar pahalı olursa olsun, o klasik arabayı almak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

1980 yılında bu arabayı yapmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom dün baktığı arabayı almamaya karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı izleyin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı satın alacak mısınız?
Translate from Türkisch to Deutsch

Yeni bir araba satın alması için babasına baskı yaptığında Catherine'nin bir art niyeti vardı; O, arabayı kendisinin sürebileceğini umuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu arabayı sürmek kolaydır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Niçin öylesine eski bir arabayı istiyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların arabayı çaldı dedikleri adam budur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı ne zaman yıkayacaksın?- Sanırım bu hafta içerisinde.
Translate from Türkisch to Deutsch

O arabayı eve süremeyecek kadar çok sarhoştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adam arabayı çaldığını inkar etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom arabayı sürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yaklaşan gezilerinde arabayı en fazla Mary'nin sürmesi gerektiği konusunda aynı fikirdedir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün arabayı tamir ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom arabayı satın almak için kararını verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin bir arabayı nasıl süreceğini bilmediğinden emindi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı yıkamak beklediğimizden daha uzun zaman aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O her hafta arabayı yıkar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı yağlar mısın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bu arabayı çok ucuza satın aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ken henüz arabayı yıkamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Paula, yarın arabayı yıkayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

John arabayı çalıştırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kullanılmış bir arabayı bile almayı göze alamaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bu arabayı çalıştıramıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı tamir etmek çok paraya mal oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı tamir ettirmek 300 dolara mal oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı durdurmaya ve biraz dinlenmeye ne dersin?
Translate from Türkisch to Deutsch

O ona dün bir arabayı nasıl süreceğini sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un henüz istediği arabayı almak için yeterli parası yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom arabayı yıkamak zorunda değil. Mary onu zaten yıkadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin yeni bir arabayı nasıl satın alabildiğini bilmiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben şu arabayı satın aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O arabayı durdurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, arabayı tasarladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu arabayı kullanabilirsiniz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona arabayı verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu arabayı kullanabilirsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lütfen arabayı tamir ediniz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Nöbetleşe arabayı sürdük.
Translate from Türkisch to Deutsch

O arabayı yıkıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, arabayı durdurmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona arabayı yıkattım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz arabayı ittik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim arabayı alacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babam bana arabayı yıkattırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yeni bir arabayı göze alamam.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz arabayı temizlemeliyiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'ye arabayı yıkattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı yıkamanı istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben az önce arabayı yıkadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, arabayı boşuna aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı yıkadın mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı garaja koyun.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu arabayı kullanmakta özgürsün.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı çalıştıramıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı ne zaman iade etmeliyim?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun yerine, arabayı iade edebilir miyim?
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı sırayla sürdük.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, arabayı lamba direğine çarptı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babam bana arabayı yıkattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Baba bana arabayı yıkamamı söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı boşaltın, böylece onu kullanabilelim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, birden arabayı hızlandırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, arabayı yıkamak zorunda değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı çaldığı söylenen adam bu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O arabayı izleyin.
Translate from Türkisch to Deutsch

O arabayı ne yaptın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir arabayı nasıl süreceğini sana öğreteceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sana az önce aldığım arabayı göstereceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Böylesine pahalı bir arabayı almayı göze alamam.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, arabayı yıkamada ona yardım etmeye hazırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Almadan önce arabayı iyice incelemelisin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eski arabayı ne yapacakları hususunda onunla anlaştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O eski arabayı satın almayı ciddi olarak düşünüyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı tamir edeyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, arabayı almayı planlıyor musunuz?
Translate from Türkisch to Deutsch

O arabayı satın alacak mısın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz arabayı 12,000 dolara aldık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Böyle eski bir arabayı niçin istiyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis çalıntı arabayı kovaladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı nöbetleşe yıkadık.
Translate from Türkisch to Deutsch

O arabayı almak için yeterince zengin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı %10 indirimli aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı dikkatli sürmek önemlidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hangi arabayı aldın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu arabayı kullanmamalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı tam hızda sürüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı tamir etmek kaça mal olacak?
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı yıkayan adam Bay Jones'tur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı sürmeyi bir süre devralabilir misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı tamir ederek üç saat geçirdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kiralamadan önce arabayı görmek isterim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arabayı yıkayan çocuk benim erkek kardeşimdir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yakında arabayı hiç tamir ettirmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: Zamanım, Kımıldama, Sekreter, mektubu, zarfa, yerleştirdi, piyanist, söylemeye, gerek, çalışmayı.