Türkisch Beispielsätze mit "çalışmaktan"

Lernen Sie, wie man çalışmaktan in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Saatlerce çalışmaktan yoruldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dokuz-beş işinde çalışmaktan bıktım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü.
Translate from Türkisch to Deutsch

O çalışmaktan nefret ediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, fazla çalışmaktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmaktan yoruldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sizinle çalışmaktan gurur duyuyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben burada çalışmaktan bıktım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary için çalışmaktan hoşlandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çok çalışmaktan yıpranmıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sizinle çalışmaktan mutlu olacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun çalışmaktan nefret ettiğini söylüyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mesajınızı anlatmak bir yerlinin tam olarak söyleyeceği gibi onu söylemeye çalışmaktan çok daha önemlidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, fazla çalışmaktan dolayı yorgundur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom burada çalışmaktan hoşlanmaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Beni çalışmaktan alıkoyma.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom cuma günü geç saatlere kadar çalışmaktan nefret eder.
Translate from Türkisch to Deutsch

Baş ağrın aşırı çalışmaktan kaynaklanıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bütün gün çalışmaktan yoruldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmaktan başka alternatifimiz yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

O çok cana yakın birisi bu yüzden onunla çalışmaktan keyif alıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklar çalışmaktan çok oynamayı severler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary ile çalışmaktan usandı ve istifa etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tüm gün oturarak çalışmaktan sıkıldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmaktan usandım. Dışarı içmeye gidelim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmaktan nefret ederim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmaktan nefret ediyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Üç yıl önce Tom için çalışmaktan vazgeçtim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Burada çalışmaktan zevk alıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben çalışmaktan çok yoruldum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'la çalışmaktan onur duyuyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Seninle çalışmaktan keyif aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben de seninle çalışmaktan keyif aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Seninle çalışmaktan memnun kaldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben de seninle çalışmaktan memnun kaldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un babası beş yıl önce fazla çalışmaktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom geç saatlere kadar çalışmaktan nefret eder.
Translate from Türkisch to Deutsch

Seni şaşırtmaya çalışmaktan vazgeçtim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu ikna etmeye çalışmaktan yoruldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sınırları değiştirmeye çalışmaktan vazgeçmelisiniz.
Translate from Türkisch to Deutsch

O çok çalışmaktan hoşlanır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benimle kavga çıkarmaya çalışmaktan vazgeç.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu işte çalışmaktan artık bıktım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Boston'da geçen hafta Tom ile çalışmaktan zevk aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O projede Tom ile çalışmaktan zevk aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'la çalışmaktan zevk aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu, çalışmaktan daha zevkli.
Translate from Türkisch to Deutsch

Böyle ayak bağı olacaksanız, beraber çalışmaktan vazgeçeriz!
Translate from Türkisch to Deutsch

Beni neşelendirmeye çalışmaktan vazgeç.
Translate from Türkisch to Deutsch

Akşam yemeğinden sonra çalışmaktan nefret ederim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklarla çalışmaktan nefret ederim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim için çalışmaktan hoşlanacaksın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim için çalışmaktan hoşlanacaksınız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmaktan o kadar meşguldüm ki Tom'u tamamen unuttum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Seninle çalışmaktan çok heyecan duydum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Burada çalışmaktan zevk alıyorsun, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Seninle birlikte çalışmaktan zevk alıyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlarla birlikte çalışmaktan zevk alıyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onunla birlikte çalışmaktan zevk alıyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlarla birlikte çalışmaktan onur duyuyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onunla birlikte çalışmaktan onur duyuyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kibar olmaya çalışmaktan vazgeç.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'u bulmaya çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neden Tom burada çalışmaktan vazgeçti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom burada çalışmaktan hoşlanıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çocuklarına bakması için Mary'yi ikna etmeye çalışmaktan vazgeçti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Katip aşırı çalışmaktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ders çalışmaktan keyif alıyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çalışmaktan nefret eder.
Translate from Türkisch to Deutsch

Burada çalışmaktan zevk alacaksın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birkaç yıl öncesine kadar, ben bütün gün ve gece çalışmaktan başka hiçbir şey düşünmedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ders çalışmaktan hoşlanır mısın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben çalışmaktan zevk alırım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmaktan bıktım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom için çalışmaktan vazgeçeceğini düşündüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

O fazla çalışmaktan hastalandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom burada çalışmaktan hoşlanıyor, sanırım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi onun çocukları için bebek bakıcılığı yapması için ikna etmeye çalışmaktan vazgeçti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bana sabahleyin çalışmaktan hoşlanmadığını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çalışmaktan nefret ettiğini söyler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bahçede çalışmaktan memnundu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'la Fransızca çalışmaktan hoşlanacağından eminim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herhangi bir ilerleme yapmadığım için ders çalışmaktan zevk almıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Seninle çalışmaktan mutluluk duyarım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklarla çalışmaktan her zaman hoşlandım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un işini yapmaya çalışmaktan vazgeç.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şimdi çalışmaktan başka çarem yok sanırım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, aşırı çalışmaktan dolayı yorgun ve gergindi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sizinle beraber çalışmaktan çok mutluyum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çalışmaktan hoşlanmaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben spor salonunda çalışmaktan hoşlanırım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sıkı çalışmaktan hoşlanır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sıkı çalışmaktan korkmaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmaktan yoruldum, öğle yemeği yemek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğlenmek, çalışmaktan daha kolaydır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, çiftlikte çalışmaktan hoşlanıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herkesi memnun etmeye çalışmaktan vazgeçtim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Burada çalışmaktan çok keyif alıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yıllar önce kilo vermeye çalışmaktan vazgeçtim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'yi ona yardım etmesi için ikna etmeye çalışmaktan bıktığını söylüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: hakkında, bilmeniz, süper, kahraman, olmasıdır, henüz, hazır, evleri, yaptığını, hafta.