Türkisch Beispielsätze mit "çalışmak"

Lernen Sie, wie man çalışmak in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Ders çalışmak için çok yorgundu.
Translate from Türkisch to Deutsch

İngilizce çalışmak hoşuma gidiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

METRO'da mı çalışmak istiyorsun?!
Translate from Türkisch to Deutsch

Yarın on saat çalışmak zorunda kalacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmak istemeyen, yemek de yemesin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çok çalışmak ve endişe onun sağlığının bozulmasına neden oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bugün çalışmak zorunda değilsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arapça çalışmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben, bir gün laboratuvarda çalışmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hayalini gerçekleştireceksen, daha fazla çalışmak zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve karısı kıt kanaat geçinmek için her ikisi çalışmak zorunda.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Cumalar hariç, çalışmak için her zaman kravat takar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çok sayıda yabancı insan çalışmak için Japonya'ya gelir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Teste çalışmak için evde kaldın mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kadar çok çalışmak zorunda değilsiniz.
Translate from Türkisch to Deutsch

O kadar çok televizyon izlemeseydi, çalışmak için daha fazla zamanı olurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babası öldükten sonra, o tek başına çalışmak zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Senin şirketinle çalışmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben şimdilik o kitapçıda çalışmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bugün çalışmak için bir kravat takmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Japonca çalışmak zorundayım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmak ya da üniversiteye gitmek arasında karar veremiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim canım çalışmak istemiyor. Onun yerine bir sinemaya gitmeye ne dersin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un çalışmak için bir takım elbise ve kravat giymesi bekleniyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sadece Tom değil aynı zamanda ben de çalışmak zorundayım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Fransızca çalışmak zorunda değil. Zaten onu oldukça iyi konuşabiliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'u Fransızca çalışmaya ikna etmeye çalışmak için daha fazla zaman harcamak istemedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Fransızca çalışmak istemediğini söylüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Fransızca çalışmak istemiyor fakat çalışmak zorunda.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Fransızca çalışmak istemiyor fakat çalışmak zorunda.
Translate from Türkisch to Deutsch

Böylesine loş bir odada çalışmak imkansızdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir hata yaptığında onu asla kabul etmeyeceği için Tom birlikte çalışmak için sinir bozucu bir kişi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir yerli Japonca konuşuru ile Japonca çalışmak istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Pazartesi öğleden sonraları genellikle çalışmak zorunda değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmak zorundayım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O çalışmak için çok yorgun.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün çalışmak zorunda değildim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, yurtdışında eğitim almak için part-time çalışmak zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kıt kanaat geçinmek için Tom eskisinden daha çok çalışmak zorunda.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir hastanede çalışmak istiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un çalışmak için fazla zamanı yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un canı hiç çalışmak istemiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birlikte çalışmak zorundalar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yaptığını sandığım başarı türünü elde etmek istiyorsan, öyleyse daha çok çalışmak zorunda kalacaksın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben çalışmak için dışarı gitmene itiraz etmiyorum fakat çocuklara kim bakacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Niçin geç saatlere kadar çalışmak zorundasın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Daha çok oyun çalışmak için daha az zaman anlamına gelir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tony, bir dükkân veya bir fabrikada çalışmak istemiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Beth çok sıkı çalışmak zorunda kaldı, ve şimdi o aç ve bitkin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sally iki haftadır okulda yok, bu yüzden sınıfa yetişmek için çok sıkı çalışmak zorunda.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yoko teyze çalışmak için çok zayıf.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çalışmak zorunda olduğu için konsere gidemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary ile çalışmak istemiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom pazartesi günleri çalışmak zorunda değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom o kadar çok çalışmak zorunda değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bugün çalışmak zorunda değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir adam çalışmak zorundadır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmak zorunda mıyım?
Translate from Türkisch to Deutsch

O çok çalışmak zorunda.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sıkı çalışmak zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmak zorunda değilsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çalışmak zorunda değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bir deneme üzerinde çalışmak zorunda kaldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çalışmak için çok yorgun.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sadece çok çalışmak zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Canım çalışmak istemiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bugün çalışmak istemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz çok çalışmak için zorlandık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Konuyu çalışmak zorundayız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Daha çok çalışmak zorunda olacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Keşke çalışmak zorunda olmasam.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babam çalışmak için çok yaşlıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yarı zamanlı çalışmak zorunda kalabilirim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sizinle çalışmak istiyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hayatın boyunca çalışmak zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, şimdi çalışmak için yeterince iyidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bugün canım çalışmak istemiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Japonca çalışmak zorunda değilim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar bütün yıl boyunca çalışmak zorundaydılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kot pantolonla çalışmak kolaydır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmak zorunda olan tek kişi Tom değildir. Ben de çalışmak zorundayım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmak zorunda olan tek kişi Tom değildir. Ben de çalışmak zorundayım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmak zorunda olan sadece Tom değildir. Ben de çalışmak zorundayım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmak zorunda olan sadece Tom değildir. Ben de çalışmak zorundayım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Daha çok çalışmak için karar verdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Pazar günleri çalışmak zorunda değilsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben genellikle Pazar günleri çalışmak zorunda değilim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu gece canım hiç çalışmak istemiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Korkarım ki fazla çalışmak zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gelecek hafta her gün fazla çalışmak zorunda kalacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben gerçekten çalışmak zorunda olacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kotla çalışmak kolaydır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu şartlarda çalışmak çok zor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bu yaz çalışmak istedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un şu an çalışmak istediğini düşünmüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yarın çalışmak zorunda kalacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu oda çalışmak için keyifli.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalışmak için genellikle ne giyersiniz?
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: aldın, istemeyen, yemesin, Kılıç, çekenlerin, kılıçla, ölecek, arabada, John'u, kalitesi.