学习如何在土耳其语句子中使用yaşamaya。超过100个精心挑选的例子。
Yalnız yaşamaya alışkın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom şehirde yaşamaya yetecek kadar para kazanıyor mu?
Translate from 土耳其语 to 中文
Yakında büyük bir şehirde yaşamaya alışacaksın.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, Avustralya'da yaşamaya isteklidir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamaya niyetli.
Translate from 土耳其语 to 中文
Japonya'da yaşamaya gelince, şikâyet edecek bir şeyim yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
John her zaman Lincoln örneğine uyarak yaşamaya çalıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom sürekli olarak Japonya'da yaşamaya niyetleniyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Boston'da yaşamaya istekli.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom hayatının geriye kalan kısmında Boston'da yaşamaya karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamaya niyeti var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom küçük bir kasabada yetişmesine rağmen Boston'da yaşamaya çalıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Mary'ye gitmemesi için yalvarmasına rağmen, o, çocuklarla birlikte ayrıldı ve annesiyle birlikte yaşamaya gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onunla yaşamaya devam etmek istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom hayatı yaşamaya değmezmiş gibi düşünüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom şehir hayatından vazgeçmeye ve kırsalda yaşamaya karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Burada yaşamaya alışmak biraz zaman alacak.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yakında bir yurtta yaşamaya uyum sağlayacaksın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yakında kendi başına yaşamaya alışacaksın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yakında bu ülkede yaşamaya alışacaksın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom on altı yaşında tek başına yaşamaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tek başıma yaşamaya başladım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tek yaşamaya katlanamam.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hayatı yaşamaya değer hale getir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom yalnız yaşamaya alışkındır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yalnız yaşamaya alışkınım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yurtta yaşamaya alıştın mı?
Translate from 土耳其语 to 中文
O, küçük bir gelirle yaşamaya alışkındı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yalnız yaşamaya alıştım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Durgun olan çocuk bir hayal dünyasında yaşamaya daha meyillidir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yurt dışında yaşamaya kolayca adapte oldular.
Translate from 土耳其语 to 中文
Amerika'da yaşamaya alışıyordum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Beklentilerinize uygun yaşamaya çalışacağım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ailesini terk etti ve Tahiti'de yaşamaya gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yakında kırsalda yaşamaya alışırsın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kimseye zarar vermeden hayatı severek yaşamaya karar verdim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu yaşıma kadar kimseyi ötekileştirmeden yaşamaya çalıştım, başaramadım mı?
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom şehirde yaşamaya alışkın değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Geçmişte yaşamaya son vermelisin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Boston'da yaşamaya alışıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Boston'da yaşamaya alıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Boston'da yaşamaya alıştın mı?
Translate from 土耳其语 to 中文
Boston'da yaşamaya alıştınız mı?
Translate from 土耳其语 to 中文
Gücüm kalmadı yaşamaya.
Translate from 土耳其语 to 中文
Senin beklentilerine göre yaşamaya çalışacağım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Buraya yaşamaya geleli on yıl oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Buraya yaşamaya geleli on yıldan fazla oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Shizuoka'ya yaşamaya geleli on yıl oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Boston'da kaldı ve ebeveynleriyle yaşamaya devam etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Teyzesiyle yaşamaya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir gün, İzlanda'ya yaşamaya gideceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Mayuko yalnız yaşamaya katlanamıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
"İdeallerin için ölmeye hazır mısın?" "Sadece ölmeye değil, onlar için yaşamaya da hazırım!"
Translate from 土耳其语 to 中文
Yalnız yaşamaya dayanamıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Burada yaşamaya alışabildiğimi düşünüyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
O yalnız yaşamaya alışkındır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sonunda burada yaşamaya alıştım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Geri dönenlerin Japonya'da yaşamaya alışma sorunu var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Boston'da yaşamaya hâlâ alışkın değilm.
Translate from 土耳其语 to 中文
Henüz bir yaşındayken Roger Miller'ın babası öldü ve hemen ardından annesi hasta oldu, o bu nedenle Oklahoma'daki amcası Erick'le yaşamaya gönderildi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Burada yaşamaya nasıl katlanabilirsin?
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu balıklar yüksek basınç ve ışık varlığında yaşamaya alışkındırlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yaşamaya çalışıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Issız bir adada yaşamaya gitmek zorunda olsan ve yanında sadece bir kitap alabilsen, hangisini seçersin?
Translate from 土耳其语 to 中文
Böyle yaşamaya devam edemem.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bütün kinleri unut ve özgürce yaşamaya başla.
Translate from 土耳其语 to 中文
İlk başta onun, yeni evinde yaşamaya alışma sorunu vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Haklısın. Yaşamaya devam etmek zorundayım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Benim başından beri büyük bir şehirde yaşamaya hiç niyetim yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Elektriksiz yaşamaya alışık değilim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkûm.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Boston'da yaşamaya alışacağını düşünmüyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben bu yalanla yaşamaya devam edemem.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben burada yaşamaya alışmaya başlıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Erkek kardeşim kısa sürede Tokyo'da yalnız yaşamaya alıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, ailesini terk etti ve Tahiti'de yaşamaya gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir treylerde yaşamaya alışkın olduğunuzu düşünüyordum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kırsalda yaşamayı şehirde yaşamaya tercih ediyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Babamın beklentilerine göre yaşamaya çalışıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir karavanda yaşamaya alıştığınızı düşünüyordum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom Meryem'den ayrılıp başka bir kadınla yaşamaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Böyle yaşamaya devam etmek ister misin?
Translate from 土耳其语 to 中文
Sonsuza dek yaşamaya çalışma. Başaramayacaksın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Köyde yaşamaya hızlıca alıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar geri dönmemek üzere Amerika Birleşik Devletlerinde yaşamaya karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şehirde yaşamak taşrada yaşamaya göre gerçekten farklıdır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Gelirine göre yaşamaya çalışmalısın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hayatımın yaşamaya değer olup olmadığını merak ediyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom, Boston'da sade bir hayat yaşamaya devam etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, büyükannesiyle yaşamaya gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yalnız yaşamaya katlanamam.
Translate from 土耳其语 to 中文
Benim Boston'da yaşamayı Chicago'da yaşamaya tercih edeceğimi gerçekten düşünüyor musun?
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir yabancı dili öğrenmenin en iyi yolu onun konuşulduğu bir ülkede yaşamaya gitmektir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Benim hayatım yaşamaya değmez.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu şekilde yaşamaya devam edemem.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yaşamın güçlükleri üzerimizden sadece kısacık anlar için kalkar. Bu anlarda hayatı yaşamaya bakmalıyız.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şartlı tahliye edilen mahkum mahallesinde yaşamaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
O parası için sevmediği bir adamla yaşamaya devam ederse, onun umudunu keseceği ve müthiş sıkıntıda olacağı gün gelecektir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yerinde olsam onunla yaşamaya gitmem.
Translate from 土耳其语 to 中文
还可以查看以下单词:Çoğu、erkek、çocuğu、bilgisayar、oyunlarını、cumartesi、pazardı、hamileyim、kulübünün、üyesiyim。