学习如何在土耳其语句子中使用onların。超过100个精心挑选的例子。
Onların başka şarapları yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların düğünleri yarın olacak.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların kazanacağından eminim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların ana dili Fransızca.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların on iki çocuğu var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların erkek çocuğunun adı John.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların iki kız çocuğu var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şu kitap onların.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların hepsi lezzetliydi!
Translate from 土耳其语 to 中文
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların hayat görüşü tuhaf görünebilir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların hepsi sadece kızları götürmek için buradalar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun arkadaşlarının hepsi vücut yastığıydılar,ve onunkilerinin hepsi oyuncak bebektiler;böylece bir ölüyü canlandırmaya olan düşkünlüklerine yapıştılar.Fakat onların cansız nesne olmamalarından fakat kompleks duyguları olan insanlardan dolayı onların ilişkileri bazen gergindi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun arkadaşlarının hepsi vücut yastığıydılar,ve onunkilerinin hepsi oyuncak bebektiler;böylece bir ölüyü canlandırmaya olan düşkünlüklerine yapıştılar.Fakat onların cansız nesne olmamalarından fakat kompleks duyguları olan insanlardan dolayı onların ilişkileri bazen gergindi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların konuşmaları devam etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların rapora reaksiyonu neydi?
Translate from 土耳其语 to 中文
Şu ya da bu nedenle, onların Fransa'daki tatili onların olmasını umdukları kadar iyi değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şu ya da bu nedenle, onların Fransa'daki tatili onların olmasını umdukları kadar iyi değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların tartışması sonunda berabere bitti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların görüşleri arasında ince bir fark vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların zamanında geleceğine inanabilirsin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların yardımına bel bağlayamazsın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şimdi onların üç çocuğu var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların iyi bir ekipmanı yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sevinç gözyaşları onların yanaklarından aktı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların bir ideali sabahları kalkmak için bir sebepleri yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Başkalarının özel mektuplarını onların izni olmadan okumamalısın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların hepsi masum çocuklar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların kararını etkileyen muhtemelen oydu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların idamı için belirlenen günde, o sanki şölene gidiyormuş gibi saçını kesti ve giyinip kuşandı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların Yeni Zelanda'dadaki tüneller ile ilgili çok sayıda sorunları olduklarını duydum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların ilişkisi hakkında bir şey bilmiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların sorunlarıyla ilgili yapacak bir şeyim yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların planı hakkında şey bilmiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların testi geçeceğinden eminim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların evliliklerinden haberin olmamasına şaşırdım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların isimlerini hatırlayamadım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben, bu tartışmada onların yanında yer aldım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların hepsi aynı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların hepsi asabi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların hepsi onun şarkısı tarafından büyülendi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların arabalarında "önce Irak sonra Fransa" diye okunan çıkartmalar vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tanrıların tüm niteliklerinden acınacak bulduğum, onların intihar etme yeteneksizlikleridir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların okuyamaması veya hiç yazmaması anlamında onlar cahil değiller.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların eldivenleri çift değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz onların taleplerine boyun eğmemeliyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların ricasına boyun eğmek zorunda kaldık.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz onların dükkanının bir başarısızlık olduğunu düşündük, fakat şimdi, zor günleri atlattılar ve hatta büyüdüler.
Translate from 土耳其语 to 中文
O sevimli bebek onların aşkının meyvesidir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Babamın küçük kütüphanesi çoğu polemik tanrılığı içeren kitaplardan oluşuyordu, onların çoğunu okudum. esas oluşuyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların arabayı çaldı dedikleri adam budur.
Translate from 土耳其语 to 中文
Müzik için yetenek onların kanında akar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kusura bakmayın ama, onların her ikisinin mantıklı amaçları var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Şu ana kadar yiyeceğin en iyi salata onların özel öğle yemeğiyle verdikleridir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Son gelişmeler onların seyahat planlarını değiştirmelerine neden oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yirmi kişiyi partime davet ettim fakat onların hepsi gelmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların çevre üzerinde herhangi bir etkisi yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan,tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların yüzde sekseni gitmiş olabilir.
Translate from 土耳其语 to 中文
İlk başta, onların hepsi onun masum olduğuna ikna oldular.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların hepsi iyi, bu yüzden üç kitap seçin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların her ikisi de çok heyecanlı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir insanın hayatında beş trajedi vardır. Ne yazık ki, onların hangileri olduğunu bilmiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların her ikisi de evcil hayvan mağazasında çalışıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların cesur fikirleri olmalı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların ne düşündüğünü sormayın. Ne yaptığını sorun.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların cihazı son derece gelişmiş.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların yaptığı model uçak kırılgandı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Düşman kasabaya ulaşmadan önce, onların ilerlemesini durdurun.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların sunduğu planı gerçekten anlamıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların Kanada'ya geçmeleri için izin verilmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Amerika Birleşik Devletlerinde, geçtiğimiz yirmi yıl boyunca 20 milyon yeni iş yaratılmıştır, onların çoğu hizmet sektöründedir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Mary bir gün bir prensle karşılaşacağını ve onların evleneceklerini hayal etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların sadece küçük bir kızı vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların hepsi zararsız çocuklar.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, işsiz olduğu için, onların evliliği başarısız oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Niçin onların şikâyet ettikleri sadece benim? Onlar sadece beni örnek veriyorlar ve beni bir günah keçisi olarak kullanıyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Birkaç rehber kitap satın aldım, onların hiçbiri bana yardım etmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom daha önce Mary'yi John'la birlikte birden fazla ortamda görmüştü ve sonunda onların birbirlerini gördüklerini anladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom, yüzünde tatsız bir ifade, onların kapılardan acele ile girişini izledi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların isimleri Tom ve Ken'dir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların iletişimi düşündüğümüzden çok daha karmaşık olabilir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom onların gezilerinde yedikleri lezzetli yiyecekten bahsediyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary birbiriyle geçinmiyor. Onların ortak bir şeyi yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary onların başarısı kutladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom beş dil konuşuyor ama onların hiçbirinde nasıl nazik olunacağını bilmiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom onların onu kilitlemelerinden ve anahtarı atmalarından korkuyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların malzemeleri yetersizdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların hiç parası kalmamıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların gidecek yeri yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların farklı fikirleri vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların yeteri kadar altını yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların işlere ve eğitime ihtiyacı vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom onların onun vizesini yenileyeceklerinden emin değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un sadece bir çift çorabı vardı ve onların delikleri vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom onların ayrılığının ne kadar acı verici olduğunu hatırlamadan Mary'yi düşünemedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom onların istediği türde kirayı göze alamaz.
Translate from 土耳其语 to 中文
还可以查看以下单词:keyifsiz、koç、Mercan、kayalığı、cazibesidir、kalorili、atıştırmalıklar、yememi、Alev、Sporcuların。