学习如何在土耳其语句子中使用olmadığı。超过100个精心挑选的例子。
Hiçbir şey olmadığı görünüyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun hakkında konuşmak için birinci olmak isteyen kimse olmadığı ortaya çıktı.Şimdi ne yaparız?
Translate from 土耳其语 to 中文
Bob sporlarda iyi olmadığı için erkek kardeşini küçümsüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu kuralın geçerli olmadığı bazı durumlar vardır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Diğer bir deyişle, doğal bir sıcaklık olmadığı sürece, güvenilirlik mümkün değildir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Önermenin geçerli olup olmadığı üzerinde düşünmelisin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tren olmadığı için, tüm yolu yürümek zorunda kaldık.
Translate from 土耳其语 to 中文
Otobüs servisi olmadığı için, biz, istasyona giden bütün yolu yürümek zorunda kaldık.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben, para olmadığı için onu satın alamam.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz para olmadığı için yolculuğumuza devam edemedik.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un yeme isteği vardı fakat evde yiyecek bir şey olmadığı için yaşadığı yerden çok uzakta olmayan mahalle marketine gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom bir yıldan daha fazla Boston'da yaşamak zorunda olmadığı için mutluydu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom yeterli parası olmadığı için bizimle Boston'a gidemedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Paramız olmadığı için bir tatil düşünmenin faydası yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom yapacak daha iyi bir şey olmadığı için, odasını temizlemeye başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom yapacak daha iyi bir şey olmadığı için, uzun bir yürüyüşe çıkmaya karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onunla birlikte yaşamanın o kadar kolay olmadığı çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ayıracak çok zamanı olmadığı için, taksiye bindi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom böylesine güzel bir yemek için ödeyecek yeterince parası olup olmadığı hakkında endişeli.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom senin yerinde olmadığı için memnun.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom reşit olmadığı için bu kulüpte bir içki içemez.
Translate from 土耳其语 to 中文
Reşit olmadığı için, onlar Tom'a bir içki servisi yapmadılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Mizah duygum olmadığı için, o beni küçümsüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Etkili bir katalizör olmadığı zaman cihazı geliştirmek zor olurdu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom patronu civarda olmadığı zaman bir patron gibi davrandı
Translate from 土耳其语 to 中文
Chris'in açıkça parayı getirmeye niyeti olmadığı için Brian çıldırdı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un üniversiteden mezun olmadığı ortaya çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un yeterli parası olmadığı için satın almak istediği şeyi alamaz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom bunun kendi hatası olmadığı konusunda Mary'yi ikna etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom orada olmadığı için ne olduğunu bilmiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ateş yakma imkanı olmadığı için, balığı çiğ çiğ yedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onların ünlü olup olmadığı umurumda değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Başka seçeneğim olmadığı için onu yaptım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Otobüs olmadığı için, yürümek zorunda kaldım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Evcil hayvanın olmadığı bir hayatı düşünmek zor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Taksi olmadığı için, yürümek zorunda kaldım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Taksi olmadığı için yürümek zorunda kaldım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hazır olmadığı için onsuz gittik.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yapacak bir şey olmadığı için, televizyon izledim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kötü hissediyordum, bu yüzden hastaneye kabul edildim. Fakat bende gerçekten sağlıksız bir şey olmadığı anlaşıldı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu kuruluşta onların hepsi patron olduğu ve Hintli olmadığı için, herhangi bir karar alınması bir mucize.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary çocuklar olmadan birlikte geçirecek zamanlarının olmadığı konusunda sık sık şikayetçi oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文
İnsan sahip olmadığı para hakkında konuşmaz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Önceden çalışıp gelmeyin. Bilgilerinizin spontane olmadığı çok aşikâr.
Translate from 土耳其语 to 中文
Dünya'da savaşlar olmadığı sürece hepimizin mutlu olması normal olur.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kimsenin mutsuz olmadığı bir dünya neden olmasın?
Translate from 土耳其语 to 中文
Bugün okulumuz olmadığı için evde kalıp bütün gün televizyon izledim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Uyuma süresince, beyin hiçbir anda olmadığı kadar etkindir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hiç müşteri olmadığı için dükkânı erken kapattık.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kötü bir şey olmadığı için mutluyum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom yeterli bir deneyime sahip olmadığı için bir iş bulamıyor fakat o bir iş bulamadığı için deneyim edinemiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un sizinle aynı fikirde olmadığı bir sır değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yarın okulumuz olmadığı için oraya gitmeyi planlıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
O hiç olmadığı kadar güçlü.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un kızlara karşı ilgisi olmadığı çok açık.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hiçbir amacı yokmuş gibi görünen ama var olmaktan başka bir kaderi olmadığı da açık olan bir sonsuzluktaki sonsuz gelecekte neler olacak?
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'u bilen birileri olmadığı görülüyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kokainle yakalandı,ama hiç yer olmadığı için serbest bırakıldı.
Translate from 土耳其语 to 中文
İmanın iktidar olmadığı yerde şeytan ihtilal yapar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Parası olmadığı zaman hiç ekmek alamazdı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Parası olmadığı için geziye gidemedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un düşerken bilincinin yerinde olmadığı görüldü çünkü düşüşünü engellemek için hiçbir şey yapmadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
O kuralın geçerli olmadığı durumlar vardır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Vakit olmadığı için hemen sadede geleceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bazı işlerin kadınlara uygun olmadığı görüşü, oldukça yaygındır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un henüz ikna olmadığı açık.
Translate from 土耳其语 to 中文
Mutluluk mevcut olmadığı için, onsuz mutlu olmaya gayret etmeliyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Belli bir yerde ikametiniz olmadığı için başvurunuz reddedilmiş.
Translate from 土耳其语 to 中文
Taksi olmadığı için eve yürümek zorunda kaldım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Param olmadığı için oraya gelemiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hiç itiraz olmadığı için onlar plan ile devam etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hamamböceklerinin kanatlarının olmadığı doğru mu?
Translate from 土耳其语 to 中文
Aksine kanıt olmadığı için herkes onun hikayesine inanıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Artık ekonomik olmadığı için feribot servisini kapattılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir işim olmadığı için, para biriktiremiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu yolda hiç otobüs olmadığı için yürümek zorunda kalacağız.
Translate from 土耳其语 to 中文
Mary evde olmadığı zaman Tom sadece gayda çalar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ortak yönleri olmadığı için Tom ve Mary birbirleriyle geçinmiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu, onların diğer insanlarla ortak bir şeyi olmadığı anlamına gelmez.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'la birkaç dakika konuştuktan sonra onun Fransızcasının çok iyi olmadığı belli oldu, bu yüzden Mary İngilizceye geçti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kalabalık olup olmadığı önemli değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un hiç hatalı olmadığı doğru mu?
Translate from 土耳其语 to 中文
İnsan gözü radyo dalgaları kadar uzun enerji dalgalarını görme yeteneği olmadığı için radyo dalgalarını göremez .
Translate from 土耳其语 to 中文
Sırf hayaletleri göremiyorsun diye, bu onların var olmadığı anlamına gelmez.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom, doğru ebatta alyan anahtarı olmadığı için karyolanın montajını yapamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Mary'nin neden orada olmadığı Tom'a söylenmedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Arabam olmadığı için yürüyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'la tanışma fırsatın olmadığı için üzgünüm.
Translate from 土耳其语 to 中文
Senin içinde Tom'un sahip olmadığı bir ışık var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu cümlenin yazarı söyleyecek bir şeyi olmadığı gerçeğini gizlemek için bir eksik bir girişimdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
O burada olmadığı zaman çocukla ilgilenmemi istedi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz inşaat hızının büyük daireler talebini karşılamaya yeterli olmadığı için üzgünüz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Konuşacak başka biri olmadığı zaman sadece Tom'la konuştum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun yirmi kız arkadaşının olup olmadığı umurumda değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun aynı fikirde olup olmadığı kesin değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ay gökyüzünde olmadığı zaman nereye gider?
Translate from 土耳其语 to 中文
O, arabası olmadığı için evde kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文
"Let me go" ve "let go of me"nin tam olarak aynı şey olmadığı not edilmeli.
Translate from 土耳其语 to 中文
İnsan basın özgürlüğünün olmadığı bir ülkede nasıl yaşar?
Translate from 土耳其语 to 中文