学习如何在土耳其语句子中使用konuşmaya。超过100个精心挑选的例子。
John o kadar telaşlıydı ki konuşmaya vakti yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kütüphanede konuşmaya izin verilmiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Lütfen benimle konuşmaya gel.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çok konuşmaya eğilimlidir.
Translate from 土耳其语 to 中文
Douglas sonunda Lincoln ile konuşmaya karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Johnny sadece birkaç ay önce İspanya'ya taşındı, o henüz İspanyolca konuşmaya alışkın değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ders başladıktan sonra bile arkadaşıyla konuşmaya devam etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz müziği duyabilmek için konuşmaya son verdik.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ve Mary her ikisi de aynı anda konuşmaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom konuşmaya çalıştı, ama yapamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom yapayalnız oturan bir kız gördü, bu yüzden onunla konuşmaya gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom hemen konuşmaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom geçimini sağlamak için ne yaptığı hakkında konuşmaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum.
Translate from 土耳其语 to 中文
O yabancılarla konuşmaya alışkındır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kelly boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bob Anne ile konuşmaya çalıştı, ama yapamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom konuşmaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
O konuşmaya devam etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un Mary ile konuşmaya ihtiyacı var.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, hızlı konuşmaya eğilimlidir.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, İngilizce konuşmaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, bizimle Fransızca konuşmaya çalıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, herkesin önünde konuşmaya alışkındır.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, hüzünle gülümseyerek konuşmaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
O herkesin önünde konuşmaya alışkındır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben herkesin önünde konuşmaya alışık değilim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ona konuşmayı durdurmasını rica ettikten sonra o konuşmaya devam etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Konuşmaya başladımı, onu durdurması zordur.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, toplum içinde konuşmaya alışkındır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yemek yerken konuşmaya devam etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Topluluk önünde konuşmaya alışkındır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Neredeyse seninle konuşmaya korkuyordum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Toplum içinde konuşmaya alışkın değilim.
Translate from 土耳其语 to 中文
O bir yabancı ile konuşmaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bütün öğrenciler derhal konuşmaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Konuşmaya katılmadım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ciddi bir konuşmaya girdik.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onun teklifi hakkında konuşmaya değmez.
Translate from 土耳其语 to 中文
Konuşmaya hazırlanmak için çok az zamanım vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Başkalarının hakkında kötü konuşmaya gereğinden fazla hazırsın.
Translate from 土耳其语 to 中文
Topluluk önünde konuşmaya alıştım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Öğretmen iki saat boyunca konuşmaya devam etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Konuşmaya başlamadan önce düşünmelisin.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kısa sürede herkesin içinde konuşmaya alıştım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Herkesin önünde konuşmaya alışkın olmadığını söyledi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Konuşmaya başladım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Seninle konuşmaya çalışıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir insanın konuşmaya ihtiyacı var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir insan on iki yaşından önce dili konuşmaya başlamazsa bir yerli gibi konuşmasının imkansız olduğunu duydum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kediler kızlara benzer.Onlar seninle konuşursa harika fakat sen onlarla konuşmaya çalışırsan, o kadar iyi gitmez.
Translate from 土耳其语 to 中文
Konuşmaya devam ettik.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yüksek sesle konuşmaya gerek yok.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sanırım Tom'la konuşmaya gideceğim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'la konuşmaya gitmeliyim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu konuşmaya devam etmenin amacı olmadığını anlıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hâlâ seninle konuşmaya ihtiyacım var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Seninle Tom hakkında konuşmaya geldim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'la konuşmaya geldim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'la Mary hakkında konuşmaya geldim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom hakkında konuşmaya geldim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Konuşmaya çalışma.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sadece konuşmaya başla.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sadece konuşmaya devam et.
Translate from 土耳其语 to 中文
Konuşmaya hangimizin hakkı var?
Translate from 土耳其语 to 中文
Bazen İngilizce konuşmaya çabalıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar konuşmaya başladılar.
Translate from 土耳其语 to 中文
Adam bir saat konuşmaya devam etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Konuşmaya başladık.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom konuşmaya devam etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom soluyarak konuşmaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Niçin Tom'la konuşmaya gitmiyorsun?
Translate from 土耳其语 to 中文
Konuşmaya devam et.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'la konuşmaya gittim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'la konuşmaya çalıştım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ile konuşmaya gittim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Seninle konuşmaya geldim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bu konuşmaya dışarıda devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sanırım bu konuşmaya dışarıda devam etmeliyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bence bu konuşmaya dışarıda devam etmeliyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bana kalırsa bu konuşmaya dışarıda devam etmeliyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Benim bilmediğim bir dilde konuşmaya başladılar, ama kulağa melodik geliyordu ve dinlemesi güzeldi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Köpekle konuşmaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yabancı aksan sendromu henüz açıklanamayan, hastanın anadilini daha fazla düzgün şekilde telaffuz edemeyip yabancı bir aksanla konuşmaya başlamasıyla vuku bulan tıbbi bir durumdur.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'la konuşmaya ihtiyacım var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Babanla konuşmaya geldim, seninle değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom dün öğleden sonra benimle konuşmaya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom bir espri ile konuşmaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom bizimle Fransızca konuşmaya çalıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'la konuşmaya gitmeliyiz.
Translate from 土耳其语 to 中文
Neden ilk önce konuşmaya başlamıyorsun?
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom herkesin önünde konuşmaya alışkındır.
Translate from 土耳其语 to 中文
"Bir şeye ihtiyacın var mı?" "Evet, seninle konuşmaya ihtiyacım var."
Translate from 土耳其语 to 中文
Toplum içinde konuşmaya korkuyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onunla yalnız konuşmaya ihtiyacım var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom konuşmaya başlamadan önce Mary duyamayacak kadar uzaklaşıncaya kadar bekledi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onunla konuşmaya çalıştım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom tezgahtarla Fransızca konuşmaya çalıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, konuşmaya konsantre olamadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Yemekten sonra birkaç bardak içtiler ve Tom konuşmaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom telefonu açtı ve konuşmaya başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文
还可以查看以下单词:Telefon、çalıyor、bakarım、el、kitapçılarda、giyim、dükkanlarında、alışveriş、yapmayı、Dükkan。