Lernen Sie, wie man yaşıyordu in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tek başına yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O günlerde, o, evde tek başına yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Savaş başladığında, o, İngiltere'de yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Columbus Amerika'yı keşfettiği zaman, bizon ( Amerikan mandası ) geniş bir alanda yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
İnsanlar köylerde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bizden uzakta olmayan kirasız küçük bir evde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kızı doğduğunda, o yedi yıl boyunca Nagano'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O yakındaki bir kasabada yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, kızılderelilerle yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bir kulübede tek başına yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Keşiş ahşap bir kulübede yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Naoki fakirdi ve bir kulübede yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kral bir zamanlar o sarayda yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar evlilik sorunları yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Santa Ana Küba'da sürgünde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Savaş çıktığında o Londra'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yaşlı adam üç odalı bir apartmanda yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Savaş patlak verdiğinde, o, Londra'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Park caddesinde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir çocukken Boston'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Köpeklerin hepsi yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şaşırdım, o yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Naoki yoksuldu ve küçük bir kulübede yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sanırım o İspanya'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Meryem Hanım o günlerde de sıkıntılı bir dönem yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Fransa'ya taşınmadan önce, İsveç'te yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom küçük bir kulübede tek başına yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben doğduğumda anne babam Boston'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çocukken küçük bir kasabada yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'a göre, Mary Boston'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom ormanda tek başına yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom anaokulundayken, Boston'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onların her ikisi de lisedeyken Tom Mary'den üç mil uzakta yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom olanaklarının ötesinde iyi yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom ben bir çocukken benim tam yan tarafımda yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mülteciler dar, bakımsız arka sokakta yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O gençken Tokyo'nun banliyölerinde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom o zaman Boston'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yalnız yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Boston banliyölerinde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar uzun gri bir sokağın sonunda çok küçük bir evde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom en iyi kol düğmelerini bulmaya çalışırken sorun yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom araba sorunu yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Dan Linda'nın evinden birkaç blok ötede yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Birtakım balıkçılar adada yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, yaşlı büyükannesiyle birlikte yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom geçen yıl Boston'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir zamanlar üç kızı olan bir kral yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O orada tamamen yalnız yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O zamanlar orada ilkel insanlar yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tango küçük bir köyde küçük bir çocukla yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Dan evsizdi ve minibüsünde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, savaş başladığında İngiltere'de yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom küçük bir kamarada tek başına yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Savaş başladığında Londra'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Üniversite bir festival yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
2013'te, Tom Boston'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom 2013'te Boston'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Üç tane ayı, o küçük evde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O neden ABD'de yaşıyordu?
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom küçük bir dairede tek başına yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom buraya taşınmadan önce nerede yaşıyordu?
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom çocukken nerede yaşıyordu?
Translate from Türkisch to Deutsch
Dan iki ayrı hayat yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, teyzesi ile yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ailesinden ayrı yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ailesinden uzakta yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir bir şehirde yaşıyorum, ancak ailem bir köyde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom korunaklı bir hayat yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom güzel bir dairede yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yerli Amerikalılar Avrupalılar gelmeden önce Amerika'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, Boston'un otuz mil güneyinde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Fadıl, Sadık caddesinde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Fadıl burada yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Fadıl, Kahire'nin sadece 50 mil güneyinde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Fadıl bir römorkta yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Fadıl bir treylerde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom römorkta yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom eskiden Avustralya'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom tutuklandığı sırada Boston'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
1991'de Fadıl, Mısır'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Fadıl, Kahire yakınlarındaki bir sitede yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Fadıl, Leyla ile aynı mahallede yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Fadıl, New York'taki Long İsland'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Orada geçirdiği mutsuz günlerde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sami bir fantezi dünyasında yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sami bir hayal dünyasında yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sami bir çöküş yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sami'nin işi patlama yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sami öz disiplin ile ilgili sorunlar yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom basit bir hayat yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom anne ve babası ile birlikte Boston'da yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Üç küçük kedi birlikte bir ağaçta yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, Jacksons'la yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Burada eskiden kim yaşıyordu?
Translate from Türkisch to Deutsch
Leyla, Kahire'de yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Leyla, Kahire'nin kuzeyinde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Leyla, Londra'nın çok zengin bir bölümünde yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Leyla, İngiltere kırsalında yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Leyla geniş bir alana yayılan bir çiftlikte yaşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch