Lernen Sie, wie man ve in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Evliyim ve iki çocuğum var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ne zaman size yazılmış ve anlamadığınız bir şeyiniz varsa, ne yapabileceksiniz, ya beklenmedik sonuçlar alırsanız?
Translate from Türkisch to Deutsch
Londra'dayken Mary ve John'la karşılaştım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bütün serveti ve şöhretine rağmen, o mutsuz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sağlık ve lezzet için!
Translate from Türkisch to Deutsch
Sana âşığım ve seninle evlenmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Senin giysilerine ve bisikletine ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
5 ve 2'yi toplarsanız sonuç 7'dir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu John'dur ve o da onun biraderidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Teoride, teori ve pratik arasında hiçbir fark yoktur. Fakat pratikte var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun parası yoktu ve herhangi bir yiyeceği alamıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Süngerbob ve Patrick arkadaştır.
Translate from Türkisch to Deutsch
İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, "Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?"
Translate from Türkisch to Deutsch
İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, "Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?"
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir, üç ve beş tek sayılardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ve şimdi?
Translate from Türkisch to Deutsch
Fransız bayrağı mavi, beyaz ve kırmızıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Haydi söyle ve dans et!
Translate from Türkisch to Deutsch
Britanya İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi arasında bazı farklar vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben mektup kağıdı, birkaç pul ve birkaç kağıt mendil alıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün Haziran'ın 18'i ve bugün Muiriel'in doğum günü!
Translate from Türkisch to Deutsch
Dersimiz fen ve teknoloji.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün ben birçok İspanyolca sözcük öğrendim ve artık nasıl "yanak", "çene" ve "diz" diyebileceğimi biliyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün ben birçok İspanyolca sözcük öğrendim ve artık nasıl "yanak", "çene" ve "diz" diyebileceğimi biliyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben gerçekten yorgunum ve erken uyumak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sinüs ve kosinüs fonksiyonları -1 ve 1 arasında bir değer alır (-1 ve 1 dahil).
Translate from Türkisch to Deutsch
Sinüs ve kosinüs fonksiyonları -1 ve 1 arasında bir değer alır (-1 ve 1 dahil).
Translate from Türkisch to Deutsch
Sinüs ve kosinüs fonksiyonları -1 ve 1 arasında bir değer alır (-1 ve 1 dahil).
Translate from Türkisch to Deutsch
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch
Lütfen bana tuzu ve karabiberi verir misin?
Translate from Türkisch to Deutsch
O bana baktı ve gülümsedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biftek yedik ve şarap içtik.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yılanları ve matematiği sevmez.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çalşmak sadece ekonomik yararlar ve maaş için önemli değildir, fakat aynı zamanda sosyal ve psikolojik ihtiyaçlar ve toplumun iyiliği için bir şey yapma duygusu için.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çalşmak sadece ekonomik yararlar ve maaş için önemli değildir, fakat aynı zamanda sosyal ve psikolojik ihtiyaçlar ve toplumun iyiliği için bir şey yapma duygusu için.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çalşmak sadece ekonomik yararlar ve maaş için önemli değildir, fakat aynı zamanda sosyal ve psikolojik ihtiyaçlar ve toplumun iyiliği için bir şey yapma duygusu için.
Translate from Türkisch to Deutsch
Dilbilimci reddime tam pişman oldu ve Aramice'nin tarihini öğretmeye başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Lütfen VCR'a bir kaset koy ve kayıt butonuna bas.
Translate from Türkisch to Deutsch
Esperanto, Ido, Interlingua, Klingon, Lojban, Na'vi ve Volapük yapma dillerdir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun saçı sarı ve genç görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
İngiltere ve İskoçya, 1 Mayıs 1707'de birleşti ve Büyük Britanya Krallığı'nı oluşturdu.
Translate from Türkisch to Deutsch
İngiltere ve İskoçya, 1 Mayıs 1707'de birleşti ve Büyük Britanya Krallığı'nı oluşturdu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu sınıf 15 erkekten ve 28 kızdan oluşuyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
"Resim Düzeni" çerçevesi resim kutusundaki resmi göstermek için farklı seçenekler sunar. Buradan seçebileceğiniz dört düzen vardır. Ortala ile resminiz resim kutusuna ortalanacaktır. Otomatik boyutlandır ile resminiz otomatik boyutlandırılacaktır. Uzat ile, resminiz resim kutusunun boyutuna göre büyütülecektir ve Otomatik zum ile ise resminiz resim kutusuna yakınlaştırılacaktır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için "Aç"a tıklatın. Programdan çıkmak için "Çıkış"ı tıklatın. "Resim Düzeni" özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Limon ve misket limonu asitli meyvedir.
Translate from Türkisch to Deutsch
İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Facebook, Twitter, YouTube ve Blogger hayatımızı tehdit ediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Endonezya pek çok adadan ve iki yarımadadan oluşur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Facebook ve Twitter arasındaki fark, Twitter'ın bir mikroblog servisi olmasıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Larry Ewing evli ve iki çocuk babasıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Chris'i sevmiyorum çünkü o çok kaba ve duyarsız.
Translate from Türkisch to Deutsch
Cumartesi ve pazar günleri, Arap ülkeleri ve İsrail hariç birçok ülkede hafta sonu olarak belirlenmiştir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Cumartesi ve pazar günleri, Arap ülkeleri ve İsrail hariç birçok ülkede hafta sonu olarak belirlenmiştir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
Translate from Türkisch to Deutsch
O çok düşünceli ve sabırlı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
Translate from Türkisch to Deutsch
İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibi oldu ve millî takım logosu ilk yıldızını kazandı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Elektriksiz ve susuz bir dünya hayal edemeyiz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Aç ve susuzdum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Patatesleri ve havuçları soy.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Alain'i annesi bile her zaman korudu fakat şımarık küçük çocuk, kitapta derin bir nefret uyandıran ve kendini beğenmiş bir kişiye dönüşür.
Translate from Türkisch to Deutsch
Alain, Camilla ile evlenmeye karar verdi çünkü o ailesinin ve zamanının kurallarıyla daha uygun ve tutarlıcaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Alain, Camilla ile evlenmeye karar verdi çünkü o ailesinin ve zamanının kurallarıyla daha uygun ve tutarlıcaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Allah'tan başka bir ilâh yoktur ve Muhammed, Allah'ın elçisidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar bir siyah ve bir beyaz köpeği beslediler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Stanford Üniversitesi, Larry Page ve Sergey Brin gibi girişimcileri yetiştirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazı değerli taşlar akuamarin, ametist, zümrüt, kuvars ve yakuttur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Japonya güzel kentlerle doludur. Örneğin Kyoto ve Nara.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çok fazla dondurma ve spagetti yememelisin.
Translate from Türkisch to Deutsch
İngilizce ve Almanca iki akraba dildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yunuslar ve balinalar balık değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
"Esperanto: Avrupa veya Asya dili" denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch
"Esperanto: Avrupa veya Asya dili" denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Herkesin menfaatlerinin korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch