Lernen Sie, wie man spor in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Spor salonu, tören için kullanıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, spor salonuna yürümedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kırmızı bir spor araba aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bence, futbol mükemmel bir spor.
Translate from Türkisch to Deutsch
O her türlü spor sever.
Translate from Türkisch to Deutsch
Spor hem zihni hem bedeni sağlıklı yapar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz spor salonunda basketbol oynadık.
Translate from Türkisch to Deutsch
O herhangi bir spor yapıyor mu?
Translate from Türkisch to Deutsch
Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben kırmızı bir spor otomobil satın aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tam benim yeni spor arabamın arkasında park edilmiş eski bir külüstür vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tenis, benim en sevdiğim spor, bana bir sürü arkadaş getirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Benim en sevdiğim spor futboldur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Spor onun aşağılık kompleksini tedavi etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O bir spor âşığı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun spor için boş zamanı yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom spor olaylarını sever.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un sarı bir spor arabası var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu otelin bir spor salonu ve bir yüzme havuzu vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom evinin yakınındaki bir spor salonunda egzersiz yapıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, spor salonuna gitmeli.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom haftada üç gün spor salonuna gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Okulun spor salonu genişletildi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom güzel kadınları seviyordu. Ayrıca pahalı şarap ve hızlı spor otomobilleri de seviyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom egzersiz yapmak için yerel spor salonuna gidiyor
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, yerel bir spor salonunda ağırlık antrenmanı yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un iyi olduğu tek spor tenistir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom ilk defa bir spor araba sürmüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Harika değişik iklimleri sayesinde, Amerika Birleşik Devletleri, hemen hemen her türlü spor için bir cennettir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Spor sever misiniz?
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar spor salonundalar mı?
Translate from Türkisch to Deutsch
Spor yapmayı severim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Herhangi bir spor yapıyor musunuz?
Translate from Türkisch to Deutsch
Brezilya'da futbol kadar popüler başka bir spor yoktur.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bir zamanlar spor yıldızıydı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Spor yapmayı sever misiniz?
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben spor çantamı bulamıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kızlar spor salonunda dansetti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kayak benim en sevdiğim spor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Benim en sevdiğim spor kayaktır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hiç spor araba sürdün mü?
Translate from Türkisch to Deutsch
Üniversitemiz mükemmel spor olanaklarına sahiptir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar spor salonunda toplandı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, spor salonunda olabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben bir spor muhabiri olmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu kıyafet içinde sporcu gibi oldum da, ben hiç spor yapmıyorum ki.
Translate from Türkisch to Deutsch
Oradaki spor otomobile bak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sonbahar spor için en iyi sezondur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Spor kaslarımızı geliştirmemize yardımcı olur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben her zaman ilk olarak spor sayfasını okurum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar spor takımları için tezahürat yaptılar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Spor arabasını tam hızda sürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch
Favori spor spikerin kimdir?
Translate from Türkisch to Deutsch
Erkek çocuklar sık sık spor kahramanlarını taklit ederler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben her zaman bir spor arabaya sahip olmak istedim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Televizyonda spor izlemeyi sever misin?
Translate from Türkisch to Deutsch
Spor sağlığınız için faydalıdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Okulumuzun spor salonu şimdi yapılıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'yi spor arabasıyla evine götürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch
İlk kez bir spor araba sürmüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir spor salonunda haftada iki ya da üç kez egzersiz yaparım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Amerika'da hiçbir spor futbol kadar popüler değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hep bir spor arabam olsun istemişimdir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Her gün bir saat spor yaparım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu giysinin içinde tıpkı bir sporcu gibi görünüyorum fakat gerçek şu ki hiç spor yapmam.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kanaldaki spor programı çok bilgilendirici, milliyetçilik gösterişle olmaz dedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Her türlü spor dalında aktifim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Futbol oynamak, masa tenisi oynamak, tenis oynamak, spor salonuna gitmek, satranç oynamak ve briç öğrenmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kilo kaybetmek için biraz spor yapmalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch
Spor yapıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Spor salonundaydım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Spor salonundayım.
Translate from Türkisch to Deutsch
O spor salonundan gey bir adama âşık oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hayatım boyunca spor yaptım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mary üstü açılabilir kırmızı spor arabasıyla uzaklaşırken Tom izledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir spor çantası ve bir gitar çantası taşıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom spor çantasını yere koydu ve sonra onun fermuarını açtı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir spor ürünleri mağazasına sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom muhtemelen spor salonundadır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom ve Mary balonlarla spor salonunu dekore ettiler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir spor araba istedi ve aile arabalarına bakmakla bile hiç ilgilenmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yeni spor arabasıyla Park Caddesinde dolaştı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Galiba spor yapmalıyım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Futbol Brezilyada en popüler spor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mary oturma odasına girdiğinde, Tom spor sayfasını okuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
En sevdiğin spor hangisi?
Translate from Türkisch to Deutsch
Şimdiki kız arkadaşımı spor salonunda tanıdım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben hep bir spor araba istedim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazı insanlar uçma sporunun tehlikeli bir spor olduğunu düşünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Günlük spor, sağlığın için gereklidir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom kırmızı bir spor araba sürüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
"Spor salonunda bir kız mı vardı?" "'Evet, vardı."
Translate from Türkisch to Deutsch
Spor salonunda basketbol oynadık.
Translate from Türkisch to Deutsch
Spor, sağlıktır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Spor sağlık demektir.
Translate from Türkisch to Deutsch
O benim spor çantam.
Translate from Türkisch to Deutsch
Doktor söylediyse, spor yapmalı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu spor gitgide popülerleşiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Spor yapmaya ihtiyacın yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bütün gün spor yapmış kadar yoruldum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom spor salonuna gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch