Türkisch Beispielsätze mit "sattı"

Lernen Sie, wie man sattı in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, hiç tereddüt etmeden kendi arabasını sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bütün arazisini sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğer doğru hatırlıyorsam, Tom arabasını Mary'ye sadece 500 dolara sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O evini 50000 dolara sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kitap, Japonya'da iyi sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yeni bir fotoğraf makinesi aldı bu yüzden eski olanını sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ona arabasını sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'ye arabasını sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bütün mobilyasını sattı, böylece kendine ve köpeğine bakabildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bizi sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun romanı iyi sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

İşini sattı ve emekli oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kitabı bana 1,000 yen'e sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar her şeyi oldukça yüksek fiyatlarla sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Romanı iyi sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom motosikletini Mary'ye sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Roger Miller'ın "Dang Me"'si Amerikan folk müziği fanatikleri arasında ve popüler müzik fanatikleri arasında da bir liste başıydı. O miyonlarca adet sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu arabayı sana kim sattı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tereddütsüz arabasını sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Analyn ineği sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onu başkasına sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom eski buzdolabını Mary'ye sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom zaten arabasını sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom arabasını Mary'ye sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O eski arabasını bana sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Henry Ford ne sattı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom şirketini Mary'ye sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onu bana sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evini 300,000 dolara sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şu adam ruhunu şeytana sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bütün arazisini sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ruhunu sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu adam ruhunu şeytana sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom üç ay önce evini sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bileziği sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom babasının ona verdiği gitarı sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, hisselerini çok iyi bir karla sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary'yi bir filme davet etmek için cesaretimi toplasam bile, o beni sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'a göre, Mary arabasını sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom arabasını üç yüz dolara Mary'ye sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bizi sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dan arabasını sekiz yüz dolara Linda'ya sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin kolyesini çok düşük bir fiyatla sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kolyeyi Mary'ye çok düşük bir fiyatla sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evini sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom uzun bir süre önce Boston'daki evini sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kişisel eşyalarının hepsini sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Boston'daki evini sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, evini yüz elli bin avroya sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bizi sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom on üç dolara kanından yarım litre sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çekinmeden arabasını sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kitapları milyonlarca sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve ailesi bu haftanın başlarında 20 baş sığır sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dan Linda'ya uyuşturucu sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, Fas'taki tüm mülkünü sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar onu bir hırdavat dükkanında sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dan tehlikeli bir uyuşturucu satıcısı için uyuşturucu sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom arabasını kime sattı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun kitabı 20 milyondan fazla sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ailesi çiftliklerini sattı ve şehre taşındı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Apple bu çeyrekte 75 milyon tane iPhone sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun kitabı sadece bir ay önce satıldı ve zaten binlerce kopya sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun kitabı milyonlarca kopya sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evini tekrar sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar bir buzdolabı sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Umutsuz kanser hastaları için mucize tedavisini kapı kapı dolaşarak sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O arabasını sattı, bu yüzden o trenle ofise gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, pazarda bazı elmalar sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary ile hayatı hakkındaki kitabı peynir ekmek gibi sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köylü tüccara yüz tane yumurta sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adam ruhunu şeytana sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary için aldığı patateslerden birazını sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bisikletini Craigslist adlı internet sitesinde sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom beni sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kartpostal sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bugün üç buzdolabı sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O eski evini sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom sahip olduğu her şeyi sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu şirket güvensiz ürünleri sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary öldükten sonra çiftliği sattı ve Boston'a geri döndü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fadıl, Leyla'yı polise sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annem onun için değerli olan her şeyi sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çiftliğini sattı ve Boston'a taşındı.
Translate from Türkisch to Deutsch

En ufak bir tereddüt göstermeden, kendi arabasını sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun romanları iyi sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuk adama bir gazete sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yazdığım saçma kitap beni zengin yaparken iyi kitaplarım zar zor bir şeyler sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla şirketini sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom geçen hafta arabasını sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom aracını sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kendi şirketini sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla biraz para kazanmak için bedenini sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu ona verdim ama o bundan hoşlanmadı bu yüzden onu sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tüm mallarını sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom geçen hafta evini sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom şirketini sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tavşanları yetiştirdi ve onları sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir arabası vardı ama sattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: genç, telaşlıydı, ki, konuşmaya, vakti, yoktu, işe, aşina, New, York'ta.