Lernen Sie, wie man süre in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çiçekler koparıldıkları zaman kısa süre içinde solarlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar İngiltere'de ne kadar süre yaşadılar?
Translate from Türkisch to Deutsch
Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Uzun süre önce o filmi izledim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Büyükbabam benim doğumumdan kısa bir süre sonra ölmüş.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hava çok sıkıntılı;sanırım kısa süre içinde gök gürleyecek.
Translate from Türkisch to Deutsch
NB:Çok uzun süre önce çizildi bu yüzden kalite kötüdür.
Translate from Türkisch to Deutsch
Soruyu bir süre düşünüp taşındı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir süre mutluydu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Uzun süre kalamazsın.
Translate from Türkisch to Deutsch
Teklifimle ilgili patronumun yaptığı ağır eleştiriden sonra, burada çalışmayı ne kadar süre sürdürmek istediğimden emin değilim.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bir süre burada kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bir süre orada durdu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O bir süre tereddüt etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bir süre uzanıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O bir süre dinlendi.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bir süre yürüdü.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir süre sessiz kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bir süre mutluydu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz bir süre onu yalnız bırakmaya karar verdik.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, bir süre sessiz kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yürüyüş yapmak için bir süre dışarı çıkalım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Her gün bir süre yalnız yaşamaktan hoşlanır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mary gelmeden önce uzun süre beklememiştim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ne kadar uzun süre beklediysek, o kadar daha sabırsız olduk.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kazadan kısa bir süre sonra orada canlı bir hayvan buldular.
Translate from Türkisch to Deutsch
Napoli belediye başkanı, saldırıya uğradıktan kısa bir süre sonra yerel halk tarafından dövülen bir Amerikalı turistten özür diledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamaya niyetli.
Translate from Türkisch to Deutsch
Burada kısa süre dinlenelim. Bacaklarım yorgun ve ben daha fazla yürüyemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Cildinizi çok uzun süre güneşe maruz bırakmayın.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ken Kobe'de ne kadar süre yaşadı?
Translate from Türkisch to Deutsch
Yerlilere uzun süre kurak havayla işkence yapıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben uzun bir süre onu görmedim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Uzun bir süre yazmadığım için lütfen beni affet.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu uzun süre içinde duyduğum en iyi haber!
Translate from Türkisch to Deutsch
Sağlıklı bir insanın kalp atışlarındaki süre aralığı yaklaşık olarak 0,8 saniyedir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hiçbir şey söylemeden uzun bir süre konuşmak mümkündür.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu uzun süre sürüklenecek gibi gözüküyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz bir süre sessizlik içinde birlikte oturduk.
Translate from Türkisch to Deutsch
Belgeleri aldıktan kısa bir süre sonra öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch
O konuşmadan önce, bir süre sessiz durdu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sistem kısa bir süre içinde hizmete girecek.
Translate from Türkisch to Deutsch
Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Birçoğu sömürgecilik altında uzun süre baskı ve zorluktan çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch
İki haftalık süre içinde geri döneceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Otobüs ne kadar süre önce ayrıldı?
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir süre kızartılmış yiyeceklerden kaçının.
Translate from Türkisch to Deutsch
Beni az ama uzun süre sev.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sevdiğin birinin kaybına çok uzun süre ağlama.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu öğleden sonra bir süre çalıştım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu sabah bir süre çalıştım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yangın kontrol altına alınmadan önce önce bir süre devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
On dakika kadar uzun süre yağmurda bekletildim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Eğer sakıncası yoksa bir süre yalnız bırakılmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, Mary'nin John'un geri dönmediğini fark etmeden önce ne kadar süre geçeceğini merak ediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamayı planlıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom üç haftadan daha az bir süre önce Boston'a vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamaya niyeti var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Boston'da uzun süre bulunmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom 2.30'da vardı, Mary kısa bir süre sonra vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O kısa bir süre orada kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, kısa bir süre o bölgede kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom kısa bir süre önce buradaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bana işini kaybetse bile tasarrufları ile bir süre yaşayabileceğini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'nin bir süre oturmasını rica etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom ve Mary otuz yıldan daha fazla bir süre evlidirler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Evlendikten kısa bir süre sonra, Tom Mary'nin cinayetten arandığını öğrendi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir süre sonra, o iyileşti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir süre kasabanın dışına çıkmak istediğini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sizi bir süre rahatsız edebilir miyim?
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un kasları çok yorgundu ve eve gitmek ve banyoda bir süre dinlenmek istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom uzun süre yüzmeye gitmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, Mary'ye kötü haberi söylemeyi mümkün olduğu kadar uzun süre erteledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, o hatırlayabildiği kadar uzun süre Mary'nin en yakın arkadaşı olmuştu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Savaş çok uzun süre devam edemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bizimle istediğiniz kadar uzun süre kalabilirsiniz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben uzun süre kalamam. Planlarım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bana bir süre beklemem söylendi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben bir süre yatakta kalmak zorunda kaldım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Uzun bir süre, ben senin yaptığın aynı şeye inandım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir süre sonra, bir konser turuna daha gitmeyi planlıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom uzun süre uzaklarda bulunduktan sonra evde olmaktan mutluydu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom gözlerini karanlığa alıştırmak için bir süre bekledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom uzun süre konuştu fakat aslında çok şey söylemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary hakkında düşünürken uzun süre gözüne uyku girmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir süre nefesini tuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom uzun bir süre bilgisayarındaki antivirüs yazılımını güncellemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom uzun süre Mary'yi görmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir süre Mary'yi görmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom uzun süre çin dominosu oynamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, babasından kısa bir süre sonra yurt dışına gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bir süre bir şey yapmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom geri çekilmeye ve bir süre işleri Mary'nin idare etmesine izin vermeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom konu üzerinde uzun süre düşündükten sonra fikrini değiştirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom ve Mary uzun bir süre mutlu değiller.
Translate from Türkisch to Deutsch
Eğer uzun süre İngilizce konuşmadıysan, körelirsin.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bilgisayarını bir süre kullanabilip kullanamayacağımı merak ediyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: sahibi, Electronic, Arts'tır, Muhabir, yavru, almıştınız, Projesi, sanal, evimizdir, Twitter'dan.