Lernen Sie, wie man paraya in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Paraya ihtiyacımız var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paraya ihtiyacın var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch
Paraya ihtiyacınız var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch
Birkaç harika fikrim var ama paraya ihtiyâcım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, paraya gitmiş gözüyle baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, borçların ödenmesi için paraya başvurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O palto çok paraya mal olmuş olabilir ama değer.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paraya ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, gereğinden fazla paraya sahipti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Eğer paraya ihtiyacın varsa, sana biraz ödünç veririm.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çok paraya ihtiyacın var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom evi bitirmek için ne kadar çok paraya ihtiyacı olacağını hesaplıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ne için paraya ihtiyacınız var?
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben hiç bu kadar büyük bir paraya sahip olmadım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Napolyon'un, İngiltere ile bir savaş için paraya ihtiyacı vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bütün bu işler paraya mal olur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Benim şu anda paraya ihtiyacım yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un hemen paraya ihtiyacı var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'ye bankada otururken paraya sahip olmanın iyi bir fikir olmadığını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un eğlenmek için paraya ihtiyacı yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom arabasını o kadar çok paraya satmayı ummuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un kesinlikle daha fazla paraya ihtiyacı yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Düşündüğün kadar çok paraya sahip değilim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Niçin? Çünkü ailesinin paraya ihtiyacı vardı. Nedeni o.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sorun yeterli paraya sahip olmamamızdır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom projeyi terk etti. Çünkü o yeterli paraya sahip değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Arabayı tamir etmek çok paraya mal oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yeterli paraya sahip olmamaktan hoşlanmıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biraz paraya ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paraya ihtiyacı var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Benim şimdi paraya ihtiyacım yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biraz paraya sıkıştım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu paraya niçin ihtiyacın var?
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir şey yapmak için paraya ihtiyacımız var.
Translate from Türkisch to Deutsch
O her zaman paraya sıkışıktır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu bilgisayar çok paraya mal olmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un şimdi hiç paraya ihtiyacı yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu paraya ne için ihtiyacın var?
Translate from Türkisch to Deutsch
O, hepimizin içinde en az paraya sahiptir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun sahip olduğu kadar çok paraya sahibim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paraya acil ihtiyaç vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, benim sahip olduğumdan çok daha fazla paraya sahiptir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Daha fazla paraya acil ihtiyaç vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, planın çok paraya mal olacağına dikkat çekti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Köpeğini besleyecek bir şey almak için biraz paraya ihtiyacı vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Çok fazla paraya ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bizim paraya ihtiyacımız var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun fena halde paraya ihtiyacı vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onarımlar çok paraya mal olacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yeni bir ev inşa etmek bana çok paraya mal oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zaman ya da paraya sahip değilim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom benim sahip olduğumdan daha çok paraya sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Organik gıda yemek paraya değer mi?
Translate from Türkisch to Deutsch
Zarar bize çok paraya mal olacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hesaplar için yeterli paraya sahipler.
Translate from Türkisch to Deutsch
Senin sahip olduğunun üç katı kadar çok paraya sahibim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom ne için paraya ihtiyacı olduğunu söyledi mi?
Translate from Türkisch to Deutsch
Paraya ihtiyacınız olursa, size biraz ödünç veririm.
Translate from Türkisch to Deutsch
Malzemelere ödemek için paraya ihtiyaçları vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kanada'da bir balayı çok paraya mal olur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sahip olduğu tüm paraya rağmen, o mutlu değil.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom istediği evi satın alacak kadar yeterli paraya sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom arabasını çok paraya satmayı başardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paraya çok fazla önem vermemeliyiz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu antik paraya bir antikacı dükkanında rastladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biraz nakit paraya ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Daha çok paraya ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu paraya ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paraya ihtiyacım vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paraya ihtiyacı vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onların paraya ihtiyacı var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paraya değil, tavsiyene ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paraya olan ihtiyacım seyahat planlarımın sonunu getirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şimdi paraya ihtiyacı yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paraya ihtiyacın yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paraya ihtiyacınız yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sanırım biraz daha paraya ihtiyacımız olacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un paraya ihtiyacı yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu, paraya değmez.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paraya ihtiyacım yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Paraya ihtiyacın var.
Translate from Türkisch to Deutsch
İnsanlar paraya tapmamalı diye düşünüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ne kadar paraya ihtiyacımız var?
Translate from Türkisch to Deutsch
O az paraya sahip,ama geçiniyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biraz paraya ihtiyacım olacak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yeni bir ev inşa etmek bir sürü paraya mâl olur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un daha fazla paraya ihtiyacı vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Gerçekten paraya ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un biraz paraya ihtiyacı var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'a bir hediye almak için paraya ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Otobüs için bozuk paraya ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Evimizi yapmayı bitirmek daha ne kadar paraya mal olacak?
Translate from Türkisch to Deutsch
Ne kadar daha paraya ihtiyacımız var?
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom daha çok paraya ihtiyacı olabileceğini fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'nin sahip olduğu kadar çok paraya sahip değil.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom motorlu tekerlekli bir sandalye satın almak için yeterli paraya sahip değil.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom istediği bilgisayarı satın alması için yeterli paraya sahip değil.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bütün faturalarını ödemek için yeterli paraya sahip değil.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bilgisayarım çok paraya mal oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
İstediğim paraya en kısa sürede ihtiyacım var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bütün bu paraya bak.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: özgürlük, demokrasinin, ruhudur, kalenin, anahtarını, yüksük, Biz, gölün, etrafında, yürüdük.