Lernen Sie, wie man mutlu in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu yıllar Muiriel!
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu Kanada Günü!
Translate from Türkisch to Deutsch
Roy, sevglisi onu aradığında mutlu olur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu yıllar sana!
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu musun?
Translate from Türkisch to Deutsch
Bazıları mutlu, diğerleri mutsuz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Zengin olmasına rağmen mutlu değil.
Translate from Türkisch to Deutsch
O hep baktı, ama asla, mutlu değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Alain, evliliğinden mutlu değil ya da memnun.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu yıllar!
Translate from Türkisch to Deutsch
Seni mutlu edeceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sizi mutlu edeceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdüler.
Translate from Türkisch to Deutsch
O bugün çok mutlu görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu Noeller!
Translate from Türkisch to Deutsch
Sen beni mutlu ediyorsun.
Translate from Türkisch to Deutsch
Dünyanın en mutlu erkeği benim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Oğlan belki ebeveynlerini mutlu etmek için yalan söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu sabahlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Chris kendi başarısından Beth'in mutlu olacağına emindi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Olmayı hayal ettiğimiz kadar mutlu ya da mutsuz değiliz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Uzun ve mutlu bir hayata!
Translate from Türkisch to Deutsch
O her zaman mutlu değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bir güzellik salonunda hoş ve mutlu bir zaman geçirmeye ne dersin?
Translate from Türkisch to Deutsch
Haber onu mutlu etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Herkes mutlu görünüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu bir hayat yaşadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Savaş hiç kimseyi mutlu etmez.
Translate from Türkisch to Deutsch
Savaş kimseyi mutlu etmez.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ken mutlu görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Okul günlerinizin hayatınızın en mutlu günleri olduğunu düşünüyor musunuz?
Translate from Türkisch to Deutsch
Birçok Hollywood filmi mutlu bir sona sahiptir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben size yardımcı olmaktan mutlu olurum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bütün servetine rağmen o mutlu değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu bir gülümseme ile yüzünüzü koruyabilirsiniz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz asla düşündüğümüz kadar çok mutlu, nede mutsuz değiliz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz asla düşündüğümüz kadar mutlu ya da mutsuz değiliz.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, hiç mutlu değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hintliler bu anlaşmadan mutlu değillerdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bu albüm mutlu okul günlerimi hatırlatıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Herkese Mutlu Noeller ve mutlu bir Yeni Yıl.
Translate from Türkisch to Deutsch
Herkese Mutlu Noeller ve mutlu bir Yeni Yıl.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu bir gülümseme ile onu çekelim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Steve çok mutlu görünüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Jefferson 1801'in o ilk günlerinde mutlu bir başkan oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O dün gece mutlu bir rüya gördü.
Translate from Türkisch to Deutsch
Müzik yaşamımızı mutlu eder.
Translate from Türkisch to Deutsch
Haberi duyduğunda, o mutlu değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Haber onu mutlu yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Habere ne kadar mutlu olduğumu ifade edemem.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben, onun beklenmedik ziyaretinden mutlu oldum.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, haberi duyduğunda mutlu değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bütün servetine karşın, o çok mutlu değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch
O dün beni mutlu etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sen hiç mutlu değilsin.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sınavlar olmasaydı, bizim okul hayatı ne kadar mutlu olurdu!
Translate from Türkisch to Deutsch
Şimdi mutlu musun?
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben sizinle birlikte olduğumda kendimi mutlu hissediyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
İki genç kız mutlu bir şekilde gülümsedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün mutlu görünüyorsun.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, onu duymaktan mutlu olurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch
İnsanlar bir şeyi geri alırsa, mutlu olacaktır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutlu oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ebediyen mutlu olacağını umuyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
O dünyadaki en mutlu adam.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu Noeller ve Mutlu bir Yeni Yıl.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu Noeller ve Mutlu bir Yeni Yıl.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun hikayesi mutlu çocukluğumuzu geri getirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onu mutlu eden başka biri olsa da, o mutlu olduğu sürece, bu iyi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onu mutlu eden başka biri olsa da, o mutlu olduğu sürece, bu iyi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un mutlu olduğundan şüpheliyim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un yeni işinde mutlu olduğundan şüpheliyim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Jane çok mutlu görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Ben seni mutlu edeceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar mutlu görünüyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar mutlu bir hayat yaşadılar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar mutlu olmalılar.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biz mutlu bir birlikteliği yürütme kapasitesi ile doğmadık.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu bir gülümsemeyle görünüşü kurtarabilirsiniz.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu Şükran Günü.
Translate from Türkisch to Deutsch
Pachinko salonunda çok para yaptıktan sonra Jiro mutlu olurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O mutlu bir hayat yaşadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Gerçekten önemli olan tek şey senin mutlu olup olmamandır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mesleğiniz ne olursa olsun, ya da bu meslekte ne kadar mutlu olursanız olun, diğer bir mesleği seçmiş olmayı istediğiniz anlar vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, oğlunun başarılı olduğunu öğrendiği için çok mutlu oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onlar orada mutlu bir hayat yaşadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mutlu, çok parlak ve erken görünüyorsun.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom defterinin kapağına mutlu bir yüz çizdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Size mutlu bir yeni yıl diliyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'yi mutlu yapmak istediğini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch
İnsanları mutlu eden şeyin ne olduğunu düşünmeye değer.
Translate from Türkisch to Deutsch
Bugün hayatındaki en mutlu gün olsun.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom mutlu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'ye yeni işinde mutlu olup olmadığını sordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mary'yi gördüğünde, Tom her zaman mutlu hissediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mary yıllarca Tom'un hapisaneden çıkmasını bekledi ve sonunda o serbest bırakıldığında çok mutlu oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary ile tanışmadan önce, asla mutlu görünmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'yi mutlu etmek için elinden geleni yapıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom ve Mary'nin on üç yıllık mutlu bir evlilikleri var.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: tıraşı, cezasını, bitirecek, Kırsaldaki, yürüyüşünden, hissettiği, karşılaştık, kalitesini, iyileştirmeyi, amaçlıyoruz.