O ekili alanın satışını büyük miktarda gerçekleştirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Beş bin dolar büyük miktarda paradır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köyde bol miktarda kirpi olacağına söz verdin!
Translate from Türkisch to Deutsch

Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Böyle büyük bir miktarda parayı nasıl kazandın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çok miktarda nakit taşımaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bankaya büyük miktarda bir para yatırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Masada bol miktarda taze yumurta var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Avukatlar davaları kazandıklarında çok miktarda dolar kazanırlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye çok miktarda faydalı Fransızca öğretti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuk en büyük miktarda meyveye sahip.
Translate from Türkisch to Deutsch

Böylesine büyük bir miktarda parayı nasıl harcayacaksın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'den büyük bir miktarda para ödünç aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun yolculuk için bol miktarda parası vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Senin planın çok miktarda para gerektirir.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çok miktarda para bağışladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çok miktarda para katkısında bulundu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çok miktarda para borçluydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, fakir olmasına rağmen, sahip olduğu az miktarda parayı ona verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, benden büyük miktarda para talep etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bankaya çok miktarda para yatırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Portakallar bol miktarda C vitminine sahiptir.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çok miktarda un ve yağ satın aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Portakallar bol miktarda C vitamini içerir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun az miktarda kazanma şansı vardır.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kızılhaç'a isimsiz olarak büyük bir miktarda para bağışladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki köpeğim var ve onlardan her birini aynı miktarda yiyecekle besliyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Üzerimdeki az miktarda parayı ona verdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Avustralya'da mineraller bol miktarda bulunur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Havuç çok miktarda A vitamini içerir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sahip olduğum az miktarda parayı ona verdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sahip olduğum az miktarda parayı ona ödünç verdim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Büyük miktarda gıda ithalatı yaparız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bol miktarda suyumuz var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sahip olduğum az miktarda parayı aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bıraktığı az miktarda yiyeceği yedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Makul miktarda kahve içer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Japonya büyük miktarda petrol ithal eder.
Translate from Türkisch to Deutsch

Büyük şehirlerde çok miktarda suç var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çok büyük miktarda likör tüketir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Az miktarda para ödenirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Trene yetişmek için bol miktarda zamanın var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ondan büyük bir miktarda para gasp ettiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Büyük miktarda parası var gibi görünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Böylesine büyük miktarda parayı nasıl edindin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Böylesine büyük miktarda parayı nasıl kazandın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Benden aşırı miktarda para istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O miktarda yiyecek onlara bir hafta yeter.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kurbanın yanlışlıkla büyük miktarda zehir aldığı düşünülüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bol miktarda yiyeceğimiz var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yemekler arasında genellikle bol miktarda şekerleme, dondurma, patlamış mısır ve meyve yiyebiliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hepsine aynı miktarda vermek adaletli mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Hepsine aynı miktarda vermek merhametli mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Büyük miktarda kömüre ihtiyacımız var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çok miktarda sahibiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çok miktarda yemek artığı içeride kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Japonya büyük miktarda ipek ticareti yapardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yemek için bol miktarda aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bol miktarda su var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fransa'da büyük miktarda şarap tüketildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Krem şantiye az miktarda brendi ekledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Enstitüye büyük miktarda para bağışladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun çok miktarda kitabı var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gangsterler büyük miktarda parayı zengin adamdan gasp ettiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Büyük miktarda para bağışladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Türk vatandaşlarının banka hesaplarında akılalmaz miktarda dolar var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tarım büyük miktarda su tüketir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu iki şişede aynı miktarda ilaç var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Japonya yabancı ülkelere büyük miktarda araba ihraç eder.
Translate from Türkisch to Deutsch

Herhangi bir miktarda para ortaya sürebilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bugünün uzay araçları roketler kullanıyor ve roketler büyük miktarda itici yakıt kullanıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu baraj büyük miktarda elektrik üretti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çok büyük miktarda para kazanıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Orada bol miktarda güzel kız var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis okulda büyük miktarda uyuşturucu ele geçirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir deve hörgücünde büyük miktarda su depolayabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Soğuk algınlığından korunmak için bol miktarda C vitamini al.
Translate from Türkisch to Deutsch

Suyu ölçüsüz ve aşırı miktarda içmek "su zehirlenmesi" ile sonuçlanabilir, potansiyel olarak ölümcül bir durum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların bol miktarda suyu var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlardan boşuna büyük bir miktarda ödünç para almaya çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kilerde bol miktarda yiyecek var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Develer hörgüçlerinde çok miktarda yağ depolayabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'a yüklü miktarda para miras kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların bol miktarda yiyecekleri var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben siyah çayı kahveye tercih ederdim ama son zamanlarda ikisinden de çok miktarda içiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bol miktarda su iç.
Translate from Türkisch to Deutsch

Makine çok miktarda elektrik üretti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Proje büyük miktarda para gerektiriyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ken iş yerinde artan miktarda zaman harcıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mantarlar önemli miktarda mineral içerirler.
Translate from Türkisch to Deutsch

O fazla miktarda eroin aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yeni köprüye büyük miktarda para harcandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu proje için büyük miktarda paraya ihtiyacımız var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hükümet eğitimi daha bol miktarda finanse etmeli.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bol miktarda kıl kaybetmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ürün eser miktarda fındık ve gluten içerebilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bizim bol miktarda yerimiz var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sıcaklık yüksek olduğu için büyük miktarda klima satıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bizim büyük bir miktarda yiyeceğimiz var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bizim yolların ve köprülerin büyük miktarda tamire ihtiyacı var.
Translate from Türkisch to Deutsch