"Esperanto: Avrupa veya Asya dili" denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom cüzdanını şifoniyerin üstüne koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kalemini sıraya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, köpeğinin adını Rex koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hükümet çiftçilere yeni vergi koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tavşanlar için tuzağa yem koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom satın aldığı yeni masa örtüsünü masaya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom anahtarı cebine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yemeği masaya koydu ve herkese yemeye başlamasını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çantalarını bagaja koydu, sonra arabaya bindi ve arabayla uzaklaştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom elbiselerini yerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bütün parasını bir kutuya koydu ve onu yatağının altına sakladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annem yatağın üstüne temiz çarşaf koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Anahtarı çantasına koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, elini hafifçe onun omzuna koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öyle saçma bir fikri aklınıza ne koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir kenara biraz benzin koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annem Jim'in kesiğine bir bandaj koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kitapları kitaplığa karmakarışık koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, dergisini masaya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom cüzdanını konsolun üstüne koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, onu ileride kullanmak üzere bir kenara koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kitabı bir kenara koydu ve yukarı baktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O fiyat değişikliği konusunda bir uyarı koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O evini satışa koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

John ayağını frene koydu ve biz aniden durduk.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ipi sardı ve onu cebine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom 6:30'da yataktan kalktı, mutfağa gitti ve tost makinesine iki dilim ekmek koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bardağa biraz süt koydu ve Mary'ye uzattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye bir fincan kahve koydu ve kendi fincanını tepeleme doldurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom şemsiyesini yerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom tavayı ocağa koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çocukları yatağa koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yumurtasına biraz tuz koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, bir kaseye biraz pirinç koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom arabaya benzin koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir bardağa biraz şarap koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Parayı ona verdiğim için beni enayi yerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir parça şeker aldı, açtı ve onu ağzına koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bulaşıkları duruladı ve onları bulaşık makinesine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom pizzasına çok fazla acı sos koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ısıölçeri kolunun altına koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom termometreyi duvara koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom termometreyi ağzına koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom isimlerimizi listeye koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom değerli eşyalarını bir kasaya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ayaklarını sehpaya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir bardak suya bir parça kuru buz koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom anahtarlarını mutfak masasına koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom giysilerini katladı ve onları valizine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir parça et kesti ve onu tabağının üzerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kesinlikle hepimizi enayi yerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kesinlikle beni aptal yerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kesinlikle Mary'yi aptal yerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O çarşafları yatağın üzerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, şemsiyesine bir işareti olarak kırmızı bir kurdele koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu ay 100 dolar bir kenara koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, her hafta birkaç dolar bir kenara koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O her hafta beş dolar bir kenara koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom jambonun bir kısmını yedi, ve sonra geriye kalanını buzdolabına koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lucy çocuğa yakınlaştı ve elini onun kafasına koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ken her hafta bir kenara biraz para koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Nancy dirseklerini dizlerinin üstüne koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben ellerini ceplerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary sepeti masaya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kendine Evrenin Sahibi adını koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom şemsiyesini kapattı ve onu kapının yanındaki şemsiye rafına koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O onu enayi yerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi aptal yerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O onu kutunun içine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kağıdı buraya kim koydu?
Translate from Türkisch to Deutsch

O, sayfaya bir işaret koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O kahvesine süt koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kendini aptal yerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kutuyu masaya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, parasını kutuya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, işlerini sıraya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, arabasının üzerine bir örtü koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çocukları yatağa koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, onun üzerine bir battaniye koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kolunu Mary'nin etrafına koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çantasını masaya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kitabı masanın üstüne koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kutusuna birkaç bozuk para koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bir kenara bir sürü para koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, başını yastığa koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ellerini ceplerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ellerini onun alnına koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bütün parasını kutuya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kolunu onun beline koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, temiz çarşafları yatağın üstüne koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, dirseklerini dizlerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kitabı rafa koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, evini satışa koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuk elini cebine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kahveye çok şeker koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, üniversiteye gitmek istediğini açıkça ortaya koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ellerini kucağına koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kafama bir fikir koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, hocasını aptal yerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch