Film yıldızı söylediği bütün düşüncesiz şeylerden dolayı hatasını kabul etmekte defalarca zorlandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Savaş alanında defalarca kez kefeni yırttı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O defalarca geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom defalarca Boston'da bulundu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'a Mary ile alay etmemesini defalarca söyledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un menüye bakmasına gerek yoktu çünkü daha önce o restoranda defalarca bulunmuştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom daha önce defalarca evlenmiş olan ünlü bir aktrisle evlendiği için ünlü oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom çok fazla defalarca işi kaçırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oraya defalarca gittim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, beni defalarca aradı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onunla defalarca karşılaştım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu defalarca gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ona defalarca vurdu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Londra defalarca bombalandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu yıl defalarca yurt dışında bulundum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Telefon defalarca çaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Defalarca denedi ama başarısız oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kitabı defalarca okumak zorunda kaldılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kelimeyi onun için defalarca tekrar ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Defalarca hayaletler hakkında düşündüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babam Londra'yı defalarca ziyaret etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mektubu defalarca okudu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sözlüğünü defalarca kullanmak zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O müzik defalarca dinlemeye değer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom geçtiğimiz hafta beni defalarca aradı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğer bir yerli gibi konuşmak istiyorsan, banjo çalanların aynı parçayı onu doğru ve istenilen tempoda çalabilinceye kadar defalarca pratik yaptıkları aynı şekilde söylemeyi pratik yapmaya istekli olmalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun özgün fikirleri daha tutucu arkadaşlarıyla başını defalarca belaya soktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Size defalarca yardım etmek istemedim mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen bana defalarca yalan söyledin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Seni defalarca yendim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu kitap defalarca okumaya değer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu defalarca söyledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz bunu zaten defalarca tartıştık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom defalarca Mary'yi bıçakladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen muhtemelen bunu daha önce defalarca yaptın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu defalarca tartıştık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu sana daha önce zaten defalarca açıkladım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kurban katil tarafından defalarca bıçaklandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Filmi defalarca gördüm ama tekrar görmek isterim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Senden defalarca böyle yapmamanı istedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sana defalarca böyle yapmamanı rica ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eşim defalarca gelip özür diledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom defalarca uyarıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O işareti değiştirmelerini defalarca söyledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Korkaklar ölmeden önce defalarca ölürler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana defalarca yalan söyledin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu filmi defalarca gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi defalarca tekmeledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu sana defalarca söylendi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ona defalarca ev ödevini yapmasını hatırlattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Seni TV'de defalarca gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un daha önce defalarca başı belaya girdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Senden defalarca onu yapmanı istedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bıçağıyla Mary'yi defalarca bıçakladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi defalarca aramaya çalıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, defalarca intihar etmeye kalkıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Final o kadar iyiydi ki onu defalarca yeniden izledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom defalarca özür diledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O filmi defalarca izledim ama onu tekrar izlemek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

İster inan ister inanma, bu benim başıma daha önce defalarca geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu tekrar yapmaman için seni defalarca uyardım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu defalarca yaptım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dan defalarca Linda'ya tecavüz etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Doktorun sana defalarca yememen gerektiğini söylediği şeyi yediğine inanamıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz bunun hakkında daha önce defalarca konuştuk.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi korumaya çalışırken defalarca vuruldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom defalarca söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom görevi kötüye kullanmayı defalarca reddetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öz yaşam öyküsünde, defalarca mutsuz okul günlerinden bahsediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, mektubunu defalarca okudu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Defalarca aradım ama cevap yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben Tom'un dans edişini defalarca gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu bana defalarca oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O defalarca masum olduğunu söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O defalarca başarısız oldu ama bunun bir zaman kaybı olduğuna dair içinde bir his yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dan defalarca telefonda Linda'yla konuştu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bu hikayeyi defalarca kez dinledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onu defalarca okudu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dan bıçağı ile Linda'yı defalarca bıçakladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un annesi "defalarca müziği kıs!" diye bağırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu bana defalarca tekrar etmene gerek yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben birini defalarca gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sanki o defalarca oraya gitmiş gibi Paris'ten bahsediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben defalarca köylülerin ölmeme izin vermesini istedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Defalarca Boston'a gittik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu sonraki şarkıyı defalarca söyledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fadıl defalarca kez vuruldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'dan defalarca yardım istedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zaten onu sana defalarca söyledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'dan defalarca onu yapmamasını istedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana bu hikayeyi defalarca anlattın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen daha önce bana bu hikayeyi defalarca anlattın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'yi defalarca kez bıçakladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz bunu defalarca gördük.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla defalarca kez bıçaklandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla ve Sami o gece defalarca tartıştılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu daha önce defalarca yaptım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'dan onu yapmamasını defalarca istedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bunu defalarca yaptım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar onu bana defalarca açıkladılar, ama ben anlamadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary bunu defalarca yaptı.
Translate from Türkisch to Deutsch