Bağış toplamak için araçla dolaşmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

1980 yılında bu arabayı yapmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

" O tekrar olmayacak. "Fortunatus kendi kendine söyledi, ve tekrar birbirlerine at sürmeye başladılar. Bu defa Fortunatus'un mızrağı düşmanına o kadar güçlü rastladı ki o atından bir top gibi uçtu ve yerde ölü yatıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Askerler eve gelmeye barış zamanı işlerini bulmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Teksaslılar kendi ordularını organize etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birlikte zaman geçirirken birbirlerini daha iyi tanımaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary lisede arkadaştı ve mezun olduktan birkaç yıl sonra çıkmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hep birden koşmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar saatler önce başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kızlar gülmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sağanak yağmura rağmen başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar yeni bir işe başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar tepeye tırmanmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adamlar ileri doğru yürümeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar hepsi birden gülmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar derhal çalışmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar hep birlikte başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar aynı zamanda başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar art arda başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir süre sonra yürümeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Beş yüz vagon ile başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tokyo'da yeni bir tür araba satmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kendi aralarında tartışmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir süre sonra yeniden yürümeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Güçlerini zengin olmak için kullanmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yağmur durduğu için, oyuna tekrar başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Olası saldırılar için hazırlanmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tam sınıfa girmiştim ki, öğrenciler bana sorular sormaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar konuşmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Koşmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öpüşmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar ateş etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dans etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'nin kolunu tuttu ve yürümeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Benim bilmediğim bir dilde konuşmaya başladılar, ama kulağa melodik geliyordu ve dinlemesi güzeldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirlerine saygı duymaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

İki adam akşamleyin caddede kavga etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary son zamanlarda çıkmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnsanlar aynı anda koşmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu yıl başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bilimciler bu soruların yanıtlarını bulmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary tartışmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirlerine bağırmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'a doğru yürümeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mirasçılar, paranın paylaşımı konusunda kayga etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Nehrin kenarında yeni bir endüstri bölgesi kurmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary yürümeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary münakaşa etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sabırsızlanmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birbirlerini öpmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary her ikisi de odaya girer girmez konuşmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Öğrenciler hep birlikte okumaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary çok yakın zamanlarda birbirleriyle çıkmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yürümeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary ışık kapanır kapanmaz birbirlerini öpmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Üçü birden gülmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazı insanlar dans etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazı insanlar ağlamaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Seyirciler aniden alkışlamaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazı insanlar taş atmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazı insanlar gülmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sonbahar geldi ve yapraklar düşmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Arkadaşlarım üç gün önce geziye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Avrupalılar, Amerikaları 15. yüzyıl sonunda keşfetmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

İngilizler, Baltimore'a karşı bir kara saldırısıyla başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bol miktarda kıl kaybetmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Güneş ve Ay parlamaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve John kavga etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar taş toplamaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary tekrar kavga etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annem ve babam endişelenmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Aynı anda gülmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar onu dövmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary bir yol gezisine başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar düdük sesini duyduklarında son hızla başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ayrılıkçılar havaalanını işgal etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Japonlar ne zaman parlatılmış pirinç yemeye başladılar?
Translate from Türkisch to Deutsch

Polisi görünce koşmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sonra bütün kızlar birbiri ardına ağlamaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fadıl ve Leyla evlilik konuşmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fadıl ve Leyla ayrı düşmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Fadıl'ın çocukları, annelerinin zihinsel durumu nedeniyle büyükanne ve büyükbabaları ile birlikte yaşamaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu sene başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hokey oyuncuları kavga etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Telefonda konuşmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla ve Sami şiddetli bir biçimde kavga etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla ve Sami acıi bir biçimde kavga etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla ve Sami çıkmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla ve Sami flört etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary çıkmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary flört etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla ve Sami öpüşmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çocuklar kavga etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla ve Sami cinsel ilişkiye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirleriyle çıkmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami ve Leyla flört etmeye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sami ve Leyla skandal bir ilişkiye başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary aynı zamanda konuşmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary birbirleriyle tekrar konuşmaya başladılar.
Translate from Türkisch to Deutsch